İdrar kaçırma sorunu kadınlarda çoğu kez önemsenmeyen, ihmal edilen ve doğal olduğu düşünülen jinekolojik bir sıkıntıdır. Çoğu kez sorgulanmadığı sürece hasta bu sıkıntısını jinekoloğuna ifade bile etmek istemez. Ne zaman ki hasta günlük hayatta sosyal ve hijyenik sorunlar yaşamaya başlar o zaman bir yardım arayışına girer. Kadın doğum hekimleri yıllardır bu sorunun bir çözüm odağı haline gelmiş, geliştirilen çeşitli operasyonlarla hastalara komforlu bir hayat sunmuşlarıdır. Ankara'da da bir çok kadın doğum ve üroloji hekimi idrar kaçırma sorunu ile ilgilenmektedir.
İdrar kaçırma diğer bir deyişle üriner inkontinans genellikle dört şekilde karşımıza çıkar. En sık görüleni urge inkontinansdır; bu tipte hasta idrarının geldiğini hissettiğinde tuvalete yetişmekte zorlanmakta ve biraz gecikirse idrarını kaçırmaktadır. Diğer tipi stres inkontinans olup hasta bu tipte ağırlık kaldırdığında öksürdüğünde hapşurduğunda yani karın içi basıncı arttığında idrarını kaçırmaktadır, bu da onu hiç ummadığı zamanlarda zor durumlara sokmaktadır. Üçüncü tipi miks tip üriner inkontinans olup hem urge hem stres inkontinans sıkıntısın hasta bir arada yaşar. Dördüncü tip idrar kaçırma taşma tip inkonitnans olup bu sıkıntı idrarı boşaltmadaki sorundan kaynaklanmakta olup dolupta boşaltılamayan mesaneden idrar bir süre sonra taşarak istem dışı kaçmaktadır ki genelde şeker hastalarında, bel fıtığı olanlarda ve nörolojik hastalıklarda görülür.
İdrar kaçırma özellikle yaş ilerledikçe bir sorun olmaya başlamakla birlikte bağ doku ve kas dokusunun zayıflığı, anatomik farklılıklar yatkınlığı artırmakta, yapılan zorlu vajinal doğumlar, geçirilen cerrahiler, obezite, kronik kabızlık, kronik obstruktif akciğer hastalıkları, şeker hastalığı, enfeksiyonlar, sigara kullanımı ve menopoz sıkıntının artmasına ya da beklenenden daha erken başlamasına yol açmaktadır.
İdrar kaçırma şikayeti ile gelen hastada önce iyi bir jinekolojik muayene yapılmalı, muayene sırasında idrar kaçağının düzeyi değerlendirilmeli, varsa rahim ve vajen sarkması ve derecesi tespit edilmeli daha sonra hastadan özellikle enfeksiyona yönelik ve kan şekeri yüksekliğine yönelik testler istenmelidir. Bu testlerde bir sorun varsa idrar kaçırma tedavisi başlanmadan önce mutlaka bu sorunlar düzeltilmeli ve hala sıkıntı devam ediyorsa inkontinans tedavileri planlanmalıdır.
Tedavi seçiminde idrar kaçırmanın tipi ve şiddeti önemlidir. Çok erken safhalarda hastalara yaşam şeklinin değiştirilmesi, sigaranın bırakılması, kilo verilmesi ve Kegel egzersizleri önerilebileceği gibi sıkıntının ilerlemesine paralel olarak ilaç ve cerrahi tedaviler devreye girmektedir.
Çeşitli cerrahi tedaviler mevcut olup temelinde amaç mesaneden idrarın kolaylıkla kaçmasını önleyecek anatomik düzeltmenin sağlanmasıdır. Bugün en çok bu amaçla askı operasyonları dediğimiz transobturatuar tape (TOT) ya da Burch operasyonları uygulanmakta operasyonun ertesi gününde bile hastanın idrar kaçırmasında oldukça olumlu düzelmeler izlenmekte, 2. ayın sonunda hedeflenen düzeye ulaşmaktadır. Özellikle TOT operasyonları operasyon sonrası dönemde kısa hastanede kalış süreci ile hastanın konforunu bozmamakta kısa sürede iyileşme sağlayarak yüz güldürücü sonuçlar sağlamaktadır.