Kürtaj, gebelik sonlandırma ya da vakumlu kürtaj gebelik takibinde başvurulan cerrahi bir çocuk aldırma yöntemidir. Kürtaj Ankara'da bulunan kliniğimizde vakumlu kürtaj yöntemiyle güvenli bir şekilde hem düşükle sonuçlanan gebeliklerde hem de yasaların izin verdiği 10. gebelik haftasına kadar istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması uygulanabilmektedir. Ankara Kürtaj fiyatları ise gebelik yaşına göre değişiklikler göstermektedir. Çocuk aldırma her kadın için oldukça kaygı verici ve üzücü bir durumdur. Çoğunlukla erken gebelik haftalarında olmak üzere düşükle sonuçlanan gebeliklerde en çok kullanılan tedavi yöntemi cerrahi olarak gebeliğin rahim içinden temizlenmesi anlamına gelen kürtajdır. Tıbbi tahliye ya da kürtaj olarak da isimlendirilen bu cerrahiler, önlenemeyen düşüklerde, anne karnında fetusun öldüğü durumlarda, düşüğün kısmi olarak gerçekleşip kısmen dokuların rahim içinde kaldığı durumlarda veya içinde fetusun oluşamadığı anembryonik gebeliklerde uygulandığı gibi kürtaj yasasının izin verdiği 10 hafta sınırına kadar istenmeyen gebeliklerde de uygulanabilmektedir. Yani yasal kürtaj süresi 10. gebelik haftasıdır, 10. haftadan sonra ancak gebeliğin seyrinde ve bebeğin gelişiminde anne ve bebeğin sağlığını riske atacak bir durum geliştiğinde sağlık kurulu kararı ile gebelik sonlandırılabilmektedir. Kürtaj yapan doktorlar Ankara'da en çok aşağıdaki sorularla karşılaşmaktadır, ben de sizler için bu soruları ve cevaplarını derleyip okumanıza sunuyorum.
Kürtaj, rahim içindeki gebeliğin, ince kanüller veya küretler kullanılarak rahim dışına alınması işlemidir. Cerrahi olarak küretaj yani temizleme anlamına gelen bu işlem teknolojinin ilerlemesi ile artık vakum aspirasyonu yöntemi ile yapılmakta olup gebelik haftasına göre teknik değişiklik gösterebilmektedir.
Adet düzensizliği veya rahim içi patolojilerinde tanısal olarak kullanılan tanısal küretaj da gebelik sonlandırılmasında kullanılan küretaja çok benzer. Probe küretaj da denilen bu işlemde amaç endometrium dokularının kazınarak patolojik incelemeye gönderilmesidir. Bu işlem aşırı adet kanamalarında kanamayı azaltıcı ve durdurucu rol de oynar. Aynı zamanda alınan parçalar patolojiye gönderilerek kanama sorununun nedeni araştırılabilir.
Diğer tekniklerden daha modern olan vakumlu kürtaj tekniği daha kısa süre, anestezik müdahale eşliğinde rahim içine çok ince bir tüpün sokulmasıyla başlar. Tüp doğru konuma getirildikten sonra negatif basınç (elektrikli süpürgeye benzer vakum basıncı) ile aspirasyon ve temizleme işlemi yapılır. Ayrıca Bakınız: Vakumlu Kürtaj Nedir?
Kürtajın rahim duvarının kazınarak gebelik ve eklerinin rahimden tamamen temizlenmesi olduğundan bahsetmiştik. Bu işlemde rahim duvarının ne kadar kazınması gerektiğinin bir sınırı olmamakla birlikte gebelik yaşı büyüdükçe kazıma işleme uzayacak ve uzamış kazıma işlemi rahim duvarlarına zarar verebilecektir. Bu kazıma işlemini bir an evvel sonlandırmanın ve daha az travmatik aletlerle yapılmasının bir yolu da vakum sistemi ile dokuların uzun süreli kazımaya gerek kalmadan vakumlama ile temizlenmesidir ki bu durumda rahmin zarar görme ihtimali azalmaktadır.
Herhangi bir gebelik söz konusu olmadığı, ancak kadının rahim iç duvarı ile ilgili yaşadığı bir sağlık probleminden ötürü ya da tedaviye yanıt vermeyen aşırı adet kanamaları nedeniyle rahim içerisinden incelenmek üzere parça alınması işlemine Probe Kürtaj denilmektedir. Kadın sağlığını etkileyecek ve ciddi hastalıkların habercisi olabilecek belirtiler gösterilmesi durumunda (anormal adet kanamaları, nedene bağlantılı olmayan ağrı, sancı, karında şişlik, planlanan rahim operasyonları öncesi) kadın doğum uzmanınız probe kürtaj işlemi tercih edebilecektir. Bu durumda alınan parçanın incelenmesiyle birlikte tanı koyulabilir ve tedavi için yol haritası çizilebilir. Hatta uzamış aşırı kanamaların azalması ve kesilmesini sağlayan tedavi edici bir rolü de vardır.
Yukarıda da bahsettiğim üzere kürtaj yalnızca gebelik sonlandırılması anlamına gelmemektedir. Aynı zamanda bir temizleme işleminin adıdır ve bir çok kadın hastalığının tanısında önemli rolü vardır.
Dilatasyon ise genişletme anlamına gelmektedir. Rahim ağzı (serviks) genişletilmesi anlamında kulanılmaktadır. Aynı zamanda doğumun gerçekleşmesi sırasında rahim ağzının genişlemesi de dilatasyon değeri santimetre ile ifade edilir. Dilatasyon kürtajın bir alt grubu da fraksiyone kürtajdır. Bu işlemde rahim ağzı yine dilate edilir ve parça alma işlemi sadece rahim duvarından değil; serviks (rahim ağzı) kanalından da yapılır.
İsteğe bağlı olarak yapılan kürtajlarda yasalar belirli bir sınırlama koymuştur. Bu sınırlar içinde yapıldığı takdirde kürtaj yasak değildir. Başka bir deyişle yasalar 10. gebelik haftasına kadar anne-babaya gebeliği isteğe bağlı sonlandırma hakkı vermektedir. Ancak annenin 18 yaşından küçük olduğu durumlarda ebeveyn veya yasal varisinin onayı gerekmektedir. Evli bayanlarda ise eşinin onayı sorulmaktadır. 10 haftadan büyük gebeliklerin kürtajla alınması için bebekte veya annenin sağlığında yaşamı tehdit eden veya hayatla bağdaşmayan sorunlar olması gerekir ve bu durum sağlık kurulu tarafından onaylanmış olmalıdır. Bu koşullar sağlandığında anne hastaneye yatırılıp kürtaj işlemi gerçekleştirilebilir.
Ankara Kürtaj Fiyatları ve Kürtaj Yasası içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.
Yapılan yasal düzenlemeler çerçevesinde hamileliğin 10. haftasına kadar kürtaj yapılabilmektedir. Kadının ya da çiftin isteğine göre hiç bir gerekçe aranmaksızın gebelik sonlandırılması yasal olarak 10. haftaya kadar yapılabilmektedir. Ancak ilerleyen haftalarda aşağıdaki durumların söz konusu olması halinde 20. haftaya kadar kürtaj yapılabilmektedir. 20. haftadan sonra yapılan gebelik sonlandırma işlemi kürtaj tekniği ile değil, doğum yaptırılarak gerçekleştirilir.
Bu hususta gebelik haftasının hesaplanması da önemli bir konudur. Bir çok çift gebelik başlangıç tarihi olarak cinsel ilişki yaşanan tarihi baz alabilmektedir. Bu yanlış bir gebelik haftası hesaplama yöntemi olacaktır. Gebelik başlangıç tarihi için kadının son adet tarihinin ilk günü baz alınmaktadır. Düzenli adet döngülerinde bu süre ilişki tarihinden geriye yaklaşık 14 gün öncesini işaret etmektedir. Ancak adet düzensizliği yaşayan bir kadından bahsediyorsak bebeğin ultrason incelemesine göre gelişim sürecindeki hafta tespiti baz alınmakta ve buna göre raporlanmaktadır.
Yasalarla kontrol altına alınan bir diğer süreç de kadının yaşı ve medeni halidir. Eğer kürtaj yaptırmak isteyen kişi 18 yaşından küçük ise mutlaka ailesinin, yasal vasisinin onayı alınarak işlem yapılabilir. 18 yaş altı kürtaj yaptırmak isteyen kadınlarda aile onayı alınsa dahi yasal mercilere de konunun bildirilmesi gerekmektedir. 18 yaşın altındaki çocuk aldırma operasyonlarında eğer kadın evli ise hem ailesi; hem de eşinden onay alınmaktadır.
İstenmeyen gebeliklerin sonlandırılması olarak bilinen kürtajın yapılmasının bir çok sebebi bulunmaktadır:
Evli olmayan kadınlar eğer 18 yaşın üstündelerse kendi onayları ile kürtaj olabilmektedirler. Kadın yalnızca kendi kararı ile bir kadın doğum hekimine başvurarak, uygun gebelik haftası içerisinde ise kürtaj işlemi yapılmasını talep edebilir. Bekar kadınlarda kürtaj onayı için baba adayının onayı aranmaz.
Evli kadınların kürtaj olabilmesi için eşlerinin de onay vermesi gerekmektedir. Eğer evli kadın 18 yaşının üzerinde ise yalnızca eşinin ve kendinin onayı kürtaj işlemi için yeterli olmaktadır. Eğer 18 yaşın altında ise hem eşinin onayı; hem de ailesinin onayı alınmakta ve aynı zamanda yasal mercilere de durum bildirilmektedir.
Kürtaj işlemi fiziksel olduğu kadar aynı zamanda psikolojik de bir durumdur. Gebeliğin sonlandırılması için her ne kadar geçerli sebepler varsa ve belki de bazı durumlarda gebeliğin sonlandırılması kesinlikle gerekli olsa dahi psikolojik olarak bu durumun zorluklarıyla karşılaşılabilir. Her kürtaj işleminde görülmese dahi bir çok kadında travmatik sonuçlara sebep olabilmekte ve psikolojik destek almaları da önerilebilmektedir.
Kadında yaşanan bu psikolojik durumların kürtaj işlemi sırasında ağrı ve acı hissetmesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Genel olarak kürtaj işlemi ağrısız ve acısız olarak tamamlanabilmektedir. Kaldı ki ağrı duyusu kişiden kişiye farklılıklar gösterir. Bir kişinin rahatlıkla tahammül ettiği bir ağrıya diğer bir kişi dayanamayabilir ve fazla tepki gösterebilir. Biz bunu ağrı eşiğindeki farklılık olarak değerlendiriyoruz.
Eğer hastanın ağrı eşiği düşük, daha önce doğum tecrübesi yok ya da sezeryan ile doğum yapmış ise genel anestezi uygulanarak kürtaj yapılması önerilir. Bu durumda hastanın operasyondan en az 4 saat öncesinden itibaren yiyecek ve içecek tüketmemesi gereklidir.
Kürtaj ve kadın sağlığı konusunda tüm muayene ve operasyonların her zaman konusunda uzman kadın doğum hekimlerince yapılabileceğini ve sadece kadın doğum doktorlarının bu konularda yetkili olduğunu dile getiriyoruz. Kürtaj işlemi yapılırken ve genel anestezi uygulanırken aynı zamanda deneyimli bir anestezi uzmanı ile birlikte işlem yapılması gerektiğini de belirtelim.
Genel anestezi ile yapılan kürtaj işleminde damar yolu açılarak anestezi uygulanır ve kürtaj işlemi tamamlandır. İşlem kısa sürer ve hastanın yaklaşık olarak 15 dakika kadar anestezi etkisi altında kalması söz konusudur.
Hastanın anesteziden çıkmasından sonra hafif sersemleme, bulantı, hafif düzeyde denge problemi gözlemlenebilir. Bu etkiler beklenen etkilerdir ve kısa sürede geçecektir. Bir saat sonrasında da yiyecek ve içecek tüketilebilmektedir.
Her hastamız için geçerli olmamakla birlikte birçok kadın çocuk aldırma işlemi sırasında psikolojik olarak işleme şahit olmamak adına da genel anestezi yöntemini tercih edebilmektedir.
Hastanın öncesinde normal doğum tecrübesi var ise veya ağrıya tahammülü iyi ise tercih edilebilir. Bu durumda bir anestezi uzmanına ihtiyaç duyulmaksızın kürtaj işlemini gerçekleştirecek kadın doğum doktoru, lokal anestezi işlemini gerçekleştirebilir. Hasta genel anestezideki gibi uyutulmadan, sadece işlem bölgesinde bir anestezi sağlanarak kürtaj yapılabilir.
Lokal anestezi ile yapılan kürtaj işlemlerinde az bir ağrı hissedilebilir. Lokal anestezi sırasında ilacın etkinliği konusunda, ilaç uygulaması sırasında hasta bir miktar acı hissi hissedebilir ve uyuşma sağlandıktan sonra da işlem sırasında kasıklarında bir basınç hissi olabilir. Bu ağrı kanülün rahim kanalında ilerlemesi sırasında hissedilebilir. İşlem kısa sürede tamamlanır.
İşlem sırasında hissedilebilecek ağrı/acı hastanın ağrı eşiğine de bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Kürtaj işleminde lokal anestezi ya da genel anestezi konusunda doktorunuz yaşınız, kilonuz, ağrı eşiğiniz, önceden doğum yapmış olma gibi unsurlara bakarak karar verebilir ve kadını doğru şekilde bilgilendirebilir.
İki durumda da bir hafta sonrasında bir kontrol muayenesi yapılmalıdır.
Kürtaj olmak isteyen ve buna karar veren hastaların kürtaj öncesi, muayene olarak gebelik haftasını ve yerleşim yerini öğrenmek üzere Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanına başvurmaları gerekir. Yapılan muayeneden sonra kürtaj işlemine engel bir durum olmadığı görülmesiyle işlemin zamanlaması yapılır. Eğer genel anestezi altında yapılacaksa işlem sırasında hastanın aç ve susuz olması gerekir. Dolu mide ile hasta uyutulursa mide içeriğinin akciğerlere kaçması önemli risklere yol açacağından hastalarımıza işlem öncesinde 4-5 saat hiçbir şey yiyip içmemelerini bildiriyoruz. Eğer işlem lokal anestezi altında olacaksa bu süre 2-3 saate indirilebilir.
Kürtaj öncesinde mutlaka yasal süreçlerin kontrolü yapılmalıdır. Yaş sınırı kontrol edilmeli, hastanın yaşına göre uygun prosedürler işletilmelidir. Hasta evli ise eş onayı alınmalıdır.
Çiftlerin kan grubu bilgileri aınmalı ve eğer bilinmiyorsa buna yönelik testlerin yapılması istenmelidir. Eğer eşler arasında kan uyuşmazlığı problemi var ise kürtaj sonrasında kan uyuşmazlığı iğnesi yapılması sağlanarak bir sonraki gebeliklerde oluşabilecek riskler önlenmelidir.
Hastanın genel sağlık durumu incelenmelidir. Düzenli kullanılan ilaç ve süregelen bir hastalık öyküsü var ise kürtaj işlemi sırasında bu bilgiler göz önünde bulundurulmalı ve risk grubu belirlemesi yapılmalıdır.
Özellikle 5 hafta ve daha kısa süredir varolan gebeliklerde kese görülmeyebilir ya da kese çok ufak olabilir. Kese görülmeyebilir; ancak BHCG seviyesi rakamsal olarak belirlenmelidir. Bu durumda parça kalması ya da operasyonun sonucunda bebeğin alınamaması görülebilir. Kese görülmeyen ancak gebelik testi pozitif olan hastalarda olası bir dış gebelik ihtimali de akılda tutulmalıdır. Bu yüzden hekiminizin doğru zamanlamayı yapması beklenilmelidir Bu durumda yapılacak ultrason kontrolü ile gebeliğin haftası belirlenmeli ve gerekirse bir bekleme süresi belirlenerek daha sağlıklı bir işlem yapılması sağlanabilir.
Gebelik tahliyesi öncesinde hastaların ve eşlerinin kan grubunun bilinmesi, bilmiyorlarsa kan grubu tetkiklerinin yapılması önemlidir. Zira kan uyuşmazlığı olan yani kadının Rh faktörünün negatif, erkeğin ise Rh pozitif olduğu durumlarda kan uyuşmazlığı durumu söz konusu olup, kürtaj işlemi sırasında kadında oluşacak etkileşim bir sonraki gebelikleri olumsuz etkileyebilir düşüncesi ile işlemden sonraki 72 saat içinde kan uyuşmazlığı iğnesi (Anti- D) yapılması önem taşımaktadır.
Kürtaj işlemi küçük cerrahi işlemler sınıfına girse de bir cerrahi işlemde gelişebilecek bir çok riski de üzerinde taşıdığı için hastada mevcut olan ek sağlık sorunları hakkında bilgi sahibi olmak, biz kadın doğum hekimleri için önem taşımaktadır. Örneğin hastanın kansızlığı, karaciğer veya böbrek hastalıklarının olması, kalp hastası olması, tiroid hastası olması, kan sulandırıcı kullanması, daha önce geçirdiği operasyonlarda yaşadığı olumsuz süreçler, işlem öncesinde riskleri en aza indirmek için bilinmesi gereken, bilinmediği taktirde ciddi komplikasyonlara yol açacak problemlerdir.
Ankara Jinekolog Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler yazımıza da göz atabilirsiniz.
Kürtaj işlemi ağrılı bir işlem olduğu için ya genel anestezi ya da lokal anestezi altında uygulanabilir. Küçük gebelik haftalarında daha az travmatik ince plastik kanuller, ileri gebelik haftalarında kalın plastik kanüller ya da metal küretler kullanılır. Eğer rahim ağzı açıksa direk olarak rahim içine girilebilir. Rahim ağzı açık değilse önce özel aletlerle istenilen boyuta kadar genişletilir ve daha sonra rahim içine girilir. Bu aşamada vakumlama yöntemi ile rahim içinde ki gebelik materyalinin tamamı temizlenir. Bu temizleme işlemi sırasında cerrahın dikkat etmesi gereken şey, hem rahim içindeki gebelik dokularının olabilecek en iyi şekilde temizlenmesi hem de rahim duvarlarına zarar verilmemesidir.
Kürtaj işlemi ortalama olarak 10 dakika sürer. Ancak uyutularak yapılan işlemlerde hastanın anestezinin etkisinden uyanması ve kendisine gelmesi 10-15 dakikayı bulabilmektedir. Kürtaj işleminde kabaca 20 dakikada hasta tamamen kendine gelip taburcu olabilecek durumda olabilmektedir
Kürtaj sırasında rahim içinin temizlenmesi son derece titizlik isteyen bir işlemdir. Zira yeteri kadar temizlenemeyen durumda kalan doku parçaları aşırı kanamaya neden olabileceği gibi temizlemeye çalışırken zarar gören rahim duvarı ilerde birbirine yapışarak Asherman sendromu dediğimiz soruna yol açabilmektedir. Asherman sendromu olan kadınlarda adet kanamaları kesilir ve bir daha gebe kalabilme olasılığı son derece azalır ve yapışıklıkların açılması için histereskopik cerrahiye ihtiyaç duyulur. Dolayısıyla hem rahim içinde parça kalmaması için uğraşılırken hem de rahim duvarı fazla kazılarak zedelenmemesine çalışılmalıdır.
Küretajda görülebilecek bir önemli risk de rahmin delinmesi yani rahimin perfore olmasıdır. Çoğu kez rahim ağzı genişletilmeye çalışırken oluşan bu durum rahimin delinmesiyle karın içi boşluğuna geçilmesine yol açar ki bu da hem karın içi kanamaya hem de çevre organlarda yaralanmaya yol açabilmektedir.
Küretaj eğer cerrahi steriliteye önem verilmeden ya da kadında var olan enfeksiyon düzeltilmeden yapılırsa rahim enfeksiyonuna yol açabilmekte bu da sepsise kadar gidebilecek önemli problemlere neden olmaktadır. Bu yüzden kürtaj işlemlerinin bu işte deneyimli ve steriliteye, hijyene özen gösterilen merkezlerde yapılması önerilmektedir. Uzman olmayan kişilerce ve derme çatma, merdiven altı kürtaj dediğimiz kanunsuz merkezlerde yapılan işlemlerde oluşabilecek sorunlar hayati önem taşımakta, hemen herkesin duymuş olabileceği trajedilere yol açmaktadır.
Nadiren özellikle de 6 haftadan küçük gebeliklerde kesenin bozulamaması söz konusu olabilir.O yüzden de kontrol muayenesinde gebeliğin halen devam ettiği görülebilir ve ikinci bir işleme de ihtiyaç duyulabilir
Tüm bu riskler göz önünde bulundurulduğunda kürtaj, mümkün olduğunca en son tercih edilecek bir cerrahi yöntem olmalı, özellikle istenmeyen gebeliklerle karşılaşmamak için aile planlaması yöntemlerini uygulamayı ertelememeye özen gösterilmelidir. Unutulmamalıdır ki küretaj bir aile planlaması yöntemi değildir.
Kürtaj genellikle günübirlik bir işlem olarak yapılıp, işlemden sonra 1-2 saat içinde hasta evine gönderilebilmektedir. O gün hastanın ağrı kesicilere yanıt veren bir kasık ağrısı olması beklenir, sonrasında ağrı ve ağrı kesici ihtiyacı azalarak kesilir. Hastaların genellikle 1 hafta ya da 10 gün süren az miktarda kanaması olur ama hiç kanaması olmaması da normal kabul edilir.
Hasta ertesi gün günlük hayatına, iş hayatına dönebilir. İstiyorsa spor yapabilir, seyahat edebilir. Ancak kanama bitmeden havuz ve kaplıcaya girmek, cinsel ilişkide bulunmak enfeksiyon riskini artırabileceğinden önerilmez.
Kürtajdan sonra ilaç kullanımı hekimin kararına göre değişebilir. Çoğu kez hastaların işlem sonrasında ağrılarının olabileceği ön görülerek ağrı kesiciler verilir. Rahim içine dışarıdan bir müdahale olduğu için antibiyotik de sık verilen ilaçlardandır. Kürtajdan sonra hangi antibiyotiğin kullanılacağı hastanın daha önce ki ilaç reaksiyonları göz önünde bulundurularak ve genital enfeksiyonlarda etkili olabilecek antibiyotikler olacak şekilde tercih edilmektedir.
6. haftayı geçen gebeliklerde bebek kan hücreleri oluşmaya başladığı için annenin kan grubu Rh negatif babanın ki Rh pozitif ise kan uyuşmazlığı iğnesi (Anti D) yapılmasında bir sonraki gebeliklerde sorun yaşamamak için fayda vardır. İşlemden sonra 72 saat içinde yapılması önerilir.
Hastaların genellikle 1 hafta ya da 10 gün süren az miktarda kanaması olur ama hiç kanaması olmaması da normal kabul edilir. Kanama miktarı gebelik haftasının büyüklüğü ile de bağlantılıdır. Genellikle küçük gebelik haftalarında kanamanın daha az olması beklenir.
Kürtaj olan kadın gebelik hormonları kandan çekilmeye başlayınca tekrar eski hormon dengesine döner. Bu da yeni adet döngüsü için vücudun rahmi hazırlaması demektir ki yaklaşık 5-6 hafta sürebilir. Dolayısıyla hastanın işlem sonrası adet olması 5-6 haftayı bulabilir, ancak hormonal döngüsü daha önce de bozuk olan hastalarda bazen bu süre daha da uzayabilmektedir.
Kürtaj sonrasında 1-2 hafta aralığında kanama olmaktadır. Ancak bu kanama adet kanaması değil, kürtaja bağlı oluşan kürtaj sonrası kanamadır. Kürtaj sonrasında olacak ilk yumurtlama bu kanamanın bitişini takip eden yaklaşık 15 gün sonrasında olabilir ve yaklaşık 15 gün sonrasında da ilk adet kanaması görülebilir. Bu durumda kürtaj sonrasında yaklaşık 4-6 hafta aralığında yeni adet döngüsü başlayacak ve sonrasında da buna göre devam edecektir.
İşlemden kısa süre sonra hormonlar normale döndüğü için, işlemin yapıldığı ay bile gebe kalınabileceği bilinmelidir ve bu nedenle hastaların işlemden sonra hangi doğum kontrol yöntemini kullanacaklarına karar vermeleri önerilir. Ama eğer kısa sürede tekrar gebelik planlanacaksa kürtajdan 1 ay sonra korunma bırakılabilir.
Düşük tam düşük ve tam olmayan düşük olarak iki şekilde tanımlanmaktadır. Bu ayrım kadın doğum doktorunuz tarafından yapılacak muayene ile belirlenebilir. Tam düşük olması durumunda ayrıca kürtaj işlemine gerek bulunmamaktadır. Ancak tam olmayan düşük olması durumunda içerde parça kalmış olması sağlık problemlerine yol açabileceğinden kürtaj işlemi yapılması gerekmektedir.
Düşükten sonra normalde bir miktar kanama olması normaldir. Kanamanın genel seyri günden güne azalarak bitecek şekildedir. Ancak tam olmayan düşükte kanama şiddetli olabilir. Bu durumda muayene sonrası kürtaj işlemi yapılarak rahmin tamamen temizlenmesi sağlanmalıdır.
Tam olmayan düşükte kürtaj yapmadan da hasta seyri takip edilerek düşüğün tamamlanıp tamamlanmadığı kontrol edilebilir. Ancak bu süreç kadın açısından kanama ve enfeksiyon bakımından uzun sürebileceğinden kürtaj işlemi önerilmektedir.
Sadece kürtaj işlemi değil; hastanın sağlığı açısından yapılan tüm işlem ve muayeneler hasta ve doktor arasında gizli kalmaktadır. Hasta hakları gereği bu bilgilerin hekimler tarafından 3. kişilerle paylaşılması mümkün olmadığı gibi kişinin ailesi ile dahi bu bilgiler paylaşılmamaktadır.
Kürtaj işlemi yapıldıktan ne kadar sonra jinekolojik muayene yapılacağına bağlı olarak kürtaj işlemi anlaşılabilir ya da anlaşılamaz diyebiliriz. Kürtaj işleminden 3-4 gün geçtikten sonra yapılacak bir muayenede işlemin anlaşılması mümkün olmayacaktır. İlerleyen süreçlerde de rahim zarının kendisini her adet döngüsüyle birlikte yenilemesi söz konusu olduğundan zaman içerisinde operasyonu yapan hekimin dahi görebileceği bir iz bulunmayacak ve jinekolojik muayenede anlaşılamayacaktır.
Ancak süreç olarak taklaşık 30-40 gün kadar daha kan ve idrarda gebelik hormonu tespit edilebilecektir. Bu sebeple kürtaj sonrasında belirtilen sürelerde kan ya da idrar testi yaptırmak bu konuda doğru sonuçlar vermeyecektir.
Lokal anestezi ile yapılan kürtaj işlemlerinde hasta işlem sonrasında derhal normal hayat akışına dönebilir ve muayenehanede kalınmasına gerek yoktur.
Genel anestezi ile yapılan kürtaj işlemlerinde hasta 15-20 dk kadar anestezi etkisinde kalmaktadır. Sonrasında genel anestezi kaynaklı olarak hafif baş dönmesi, bulantı, halsizlik gibi belirtiler gösterebilir; ancak bu belirtiler kişinin hayat akışına dönmesine engel olmayacaktır. Yalnızca araç kullanımı gibi dikkat gerektiren işlerin yapılmaması önerilmektedir.
Ana amacı düşük yapmak olmayan ancak tıpta açılma ve genişlemeleri sağlamak için kullanılan ilaçlar bulunmaktadır. Ancak bu ilaçların kullanılması düşük konusunda kesin çözüm sunmayacağı gibi sağlıklı bir kürtaj işleminden de söz edemeyiz. Kaldı ki ilaç düşük sağlasa bile rahimde parça kalma olasılığı çok yüksek olduğundan tekrar kürtaj işlemi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir.
Bu yüzden de kürtaj ve istenmeyen, planlanmayan gebeliklerle ilgili her bilgiyi hekiminizden almanızı ve yönlendirmeleri doğrultusunda işleme karar vermenizi her zaman önermekteyiz.
Yazımda belirttiğim gibi kürtaj sadece çocuk aldırma ve gebelik sonlandırma işleminde başvurulan bir yöntem değil, bazı kadın sağlığı problemlerinin tanı ve tedavisinde de kullanılmaktadır. Dolayısı ile kürtaj işlemine başvurulması için gebe kalmış olmak gerekli değildir. Doktorunuz tanı ve tedavi süreçlerinde kürtaj işlemini uygun görebilir. Bu durumda toplum ve kadın açısından hassas bir konu olun kızlık zarının bozulup bozulmayacağı da bilgilerin doğru aktarılması gereken önemli bir konudur.
Kürtaj işlemi yapılırken oldukça ince uçlu aletlerle çalışılması ve kızık zarının yapısına bağlı olarak kızlık zarı bozulmadan kürtaj işlemi tamamlanabilir. Ancak bu konuda bir garanti vermek doğru değildir. Ne kadar ince uçlu aletlerle çalışılsa da, doktorun bilgi, tecrübe ve hassasiyeti ne kadar yüksek olsa da, neticesinde işlem kızlık zarının da ilerisine geçerek rahimde yapılmaktadır. Aynı zamanda kızlık zarının esnekliği az bir yapıda olması da bu işlem sırasında bozulmasına neden olabilecektir.
Bu bilgi birebir doğru olmamakla birlikte bazı riskler de taşımaktadır. Kişinin gebe kalıp kalmayacağı hem kendini hem de partnerini ilgilendiren bir süreçtir ve kadının yaşı, sağlık öyküsü, geçmiş düşük-gebelik öyküsü, hayat tarzı gibi etkenler de gebelikte önemli rol oynamaktadır. Kürtaj yapılmış olması kişinin yeni gebelik oluşumunda bir engel teşkil etmez. Özellikle günümüz şartlarında eskiye nazaran çok daha konforlu ortamlar sağlanabilmekte ve kürtaj işlemi yapılabilmektedir. Elbette bu bilgiyi verirken kürtaj işleminin sadece uzman bir jinekolog tarafından yapılabileceğinin de tekrar altını çizelim.
Kürtaj işlemi sonrasında pansuman gerekmemektedir. Ancak doktorunuzun yönlendirmeleri dahilinde önerdiği ilaçları kullanmalı ve yaklaşık 1 hafta sonrasında yine doktorununuzun belirlediği zamanda tekrar muayene olmalısınız.
Kürtaj işlemi için öncelikle kadın doğum doktorunuz sizi muayene edecektir. Bu muayenede bebeğin haftası da tespit edilecek, ayrıca ultrason muayenesinde kese görünecektir. 5 haftadan erken gebeliklerde bazen kese ultrasonda görünmeyebilir ve bu durumda doktorunuz kürtaj işlemi için size daha uygun olacak tarihi söyleyebilir. 6 haftadan küçük gebeliklerde yapılan kürtaj işlemine menstruel regulasyon da denilir ve bu gebeliklerde daha ince aletler kullanıldığı için .gebelik kesesinin %2.3 oranında bozulamaması durumuyla karşılaşılabilir.Uzman hekim yönlendirmesi haricinde yetkisiz kişilerce yapılan kürtaj işleminde de evet gebeliğin sonlandırılamaması ve devam etmesi söz konusu olabilir.
Kişisel ya da fiziksel sebeplerle istenmeyen gebelikler sonlandırılabilir; ancak kürtajı bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanmak doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Aktif bir cinsel hayatı olan eşler ya da partnerler kendilerine uygun olan doğum kontrol yöntemlerine hekimleriyle görüşerek karar verebilir ve bu şekilde istenmeyen gebelikleri önleyebilirler. Kürtaj fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da yaşanan bir süreçtir. Kadının birçok kere bu psikolojiye girmesi hekimler tarafından da önerilmeyeceği gibi, kadın sağlığı açısından da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çok sık ve fazlaca yapılan kürtajlarda rahimin zarar görme ihtimali de vardır.
İstenmeyen ya da planlanmayan gebelikleri önleyebilmek için bir çok korunma yöntemi mevcuttur:
Öncelikle hamile kalmak ve kürtaj olmak gibi bir şart olmaksızın aktif cinsel hayatı olan her kadın bu konuda kadın doğum doktoruna danışarak spiral kullanımı hakkında bilgi alabilir ve tercih edebilir. Kürtaj sonrasında ve hatta kürtaj işlemi sırasında da spiral uygulanabilir.
Aynı şekilde gebelik öncesinde de kullanım yapılabilir. Kürtaj işlemi yapıldıktan sonra kullanılmasında da sakınca yoktur. Doğum kontrol hapı kullanımı başlangıcı için hekiminize danışabilirsiniz. Önemli olan hekiminizin sizde doğum kontrol hapı kullanmanıza engel bir durum olup olmadığını belirtmesidir. Ancak kullanıma yeni başlandığında henüz bir adet döngüsü tamamlanmadan koruma oranının pek yüksek olmadığını da belirtmek gerekir.
Kürtaj işlemi sonrasında kızlık zarı dikimi yapılabilir bir işlemdir. Ancak kürtaj sırasında yapılması, kürtaj sonrası kanama ve iyileşmenin takip edilmesi açısından sakıncalı bir işlemdir. Doktorunuza danışarak kürtaj sonrasında kızlık zarı dikimi için planlama yapabilirsiniz.
Kızlık Zarı Dikimi yazımıza göz atabilirsiniz.
Kürtaj işlemi sonrasında enfeksiyon riski oluşmaması için birkaç hafta, süreç titizlikle takip edilmelidir. Elbette kadın sağlığına bağlı cevap verilebilecek bir durum olmakla birlikte enfeksiyon sorunu yaşamamak için kürtaj işleminden sonra 10-15 gün kadar cinsel ilişkiye girilmesi önerilmemektedir.
Nadiren vajinal ilişki olmadan dolayısıyla kızlık zarı bozulmadan da gebelikler olabilir. Bazen de vajinal ilişki olmuş ama kızlık zarı bozulmamış olabilir. Her iki durumda da gebelik istenmediğinde kürtaj yapılabilir. Bu durumda hastanın vajinasına uygun küçük aletler kullanılarak zarın zarar görmesi engellenebilir. Ancak yapısı bu aletlerle de yırtılabilecek anatomiye sahip hastalarda zar zarar görebilir ve aynı seansta zar onarım yapılabilir.
Bakire bir kadın gebelik sonlandırmak için ya da sağlık problemlerinin tanı ve tedavisi için kürtaj olabilir. Bakire bir kadının sürtünme yolu ile hamile kalması mümkündür. Kızlık zarının hamileliğe engel olmak gibi bir görev ve işlevi bulunmamaktadır. Dolayısı ile kişi hem hamile hem de bakire olabilir. Bu durumda da istenmeyen bir gebelik ya da gebeliğin sonlandırılmasına yönelik sebepler bulunmakta ise ve yasal süreç ve şartları kapsıyorsa kürtaj olabilir.
İsteğe bağlı kürtajın ülkemizde ne oranda yapıldığının tespiti hayli zordur, çünkü gerek yasal gerek dini gerekse sosyal nedenlerden dolayı önemli bir kısmı kayıt dışı olarak yapılmaktadır.
1983 yılından önce yasal olarak kürtaj yapmak yasaktı.1983 yılında kullanılan Aile Planlaması Yasası ile 10 haftadan küçük gebelikler için yasaklar kaldırıldı. Yine aynı yasa ile uygulanmaya başlanan Ulusal Aile Planlaması Stratejisi ile bir çok kadın ücretsiz olarak modern aile planlaması yöntemlerine ulaşabilme şansına sahip oldu. Bu yasa ile daha önce yüksek olan ve kayıt dışı Yapılan kürtaj oranlarının ciddi oranda azaldığı gözlenmiştir. Kürtajın yasal hale gelmesi ile görünür olmayan, ehil ellerde yapılmayan kürtaj oranları azalmış ve kürtaj sonrası kadın ölümü 1950 yılında %50 oranında iken, 2013 yılında %2’nin altına düşmüştür.
2015 - 2016 yıllarında 431 devlet hastanesinin sadece %7,8’inde isteğe bağlı kürtaj yapılabildiği saptanmıştır. Kürtaj yapılan bu merkezlerde de evlilik belgesi ve eş rızası gerekmekte ve bekar kadınlar kürtaj taleplerini özel kliniklerde gerçekleştirmek durumunda kalmaktadır.
2018 yılında Hacettepe Üniversitesi’nin yayınladığı bir makalede;
Evli veya dul kadınlarda isteğe bağlı kürtaj oranı %15 olarak bulunmuş,
2020 yılında ise sadece evli kadınlara direkt kişiye sorularak yapılan bir çalışmada bu oran %3,25 bulunmuştur.
Sadece kayıtlı işlemden alınan veya sadece kadına sorularak elde edilen bu istatistikler , oranların görünürden çok daha yüksek olacağını aşikar hale getirmektedir.
İstenmeyen gebelikleri sonlandırmak, gelişen tıpla acısız ve ağrısız bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Fakat sonuçta bu bir operasyon olduğu için her zaman komplikasyon risklerini taşır. Bunun önüne geçmek adına, istenmeyen gebelik olmadan doğum kontrol yöntemlerini tercih edebilirsiniz. Bu yöntemler, erkek ve kadın olmak üzere iki tarafı da ilgilendirir. Erkek tarafını ilgilendiren doğum kontrol yöntemleri genellikle fiziki birtakım zararsız müdahalelerdir. Fakat kadın tarafı, doğum kontrol yöntemlerine başvurduğu zaman birtakım hususlara dikkat etmek zorundadır. Çünkü doğum kontrol hapı gibi ilaç sınıfına giren birtakım teknikleri uygular. Doğum kontrolü açısından her ne kadar başarılı olsa da doğum kontrol hapları bazı riskler de taşımaktadır. Sadece haplar değil, diğer doğum kontrol yöntemlerinin avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunur. Bunun için kadın, kendisine en uygun doğum kontrol yöntemini tercih etmek zorundadır.
Tıbbi olarak gebelik için gerekli bütün niteliklere sahip bir kadının, korunmasız girdiği ilişkilerde, aylık olarak hamile kalma olasılığı %50 rakamlarına ulaşmaktadır. Rahim içindeki koruma yöntemine ait araçta, prezervatifte ya da doğum kontrol hapında yaşanabilecek aksaklıklar sonucunda da etkili korunmadan söz edilmez. Rahim içindeki spiralin kayması, prezervatifin yırtılması ve doğum kontrol hapının alınmaması gibi durumlar da korunmasız ilişki kapsamına girmektedir. Korunmasız ilişkiyle karşı karşıya kalan kadınların, hamile kalma riskleri fazla olduğundan dolayı kesinlikle ilişki öncesinde bazı önlemler alınması gereklidir. Fakat bu önlemleri alırken dikkat etmekte fayda vardır. Çünkü korunmasız bir ilişki sonrasında alınacak ertesi gün hapları ya da adet söktürücü gibi ilaçlar, dış gebelik gibi ciddi problemlere yol açabilir. Adet söktürücü olarak bilinen progesteron türevi ilaçlar, dış gebelik sorunlarının dışında, gebelik sürecini destekleyen bir niteliğe de sahiptir. Bu yüzden halk arasında gebelik engelleyici olarak bilinse de bu husus çok yanlıştır. Ayrıca ertesi gün hapları da doğum kontrol haplarının yüksek dozda ve tek seferde alınmasıyla aynı etkileri gösterir. Dış gebelik yanında, adet düzensizliği gibi problemlere de yol açabilir.
Birçok farklı korunma yöntemi vardır. Bunlar hem kadınlar hem de erkekler tarafından uygulanabilir kontrol yöntemleridir. Hap, mini hap, aylık iğne, üç aylık iğne, deri altı kapsülleri, kondom, diyafram, kadın kondomu, spermisitler, tüp ligasyonu ve vazektomi olmak üzere sıralanabilir. Doğal olan bazı korunma yöntemleri de vardır. Fakat bunlar tıbbi, cerrahi ve araçlarla yapılan koruma yöntemleri kadar etkili değildir. Bunlar, doğurganlık belirtilerine dayalı yöntemler, emzirme ile korunma, geri çekme ve (dışarı boşalma) olarak sıralanabilir.
Hap/Mini Hap
Etki Oranı: %99
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Aylık İğne
Etki Oranı: %99
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Üç Aylık İğne
Etki Oranı: %99
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Deri Altı Kapsülleri
Etki Oranı: %99
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Kondom
Etki Oranı: %70-80
Hastalıklara Karşı Koruma: Korur
Spiral
Etki Oranı: %98
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz. Enfeksiyon riskini arttırır.
Spermisit
Etki Oranı: %91
Hastalıklara Karşı Koruma: Bazı Hastalıklara Karşı Korur
Diyafram
Etki Oranı: %94
Hastalıklara Karşı Koruma: Bazı Hastalıklara Karşı Korur
Geri Çekilme
Etki Oranı: %60
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Takvim Metodu
Etki Oranı: %75
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Tüp ligasyonu
Etki Oranı: %99.8
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Vazektomi
Etki Oranı: %99.8
Hastalıklara Karşı Koruma: Korumaz
Kadınlar tarafından kullanılır. Bu noktada korunmasız cinsel ilişkide bulunmasına rağmen gebeliğin oluşmasını ciddi oranlarda azaltır. Fakat cinsel yolla bulaşan hastalık ve enfeksiyonlara karşı etkili değildir. Bunlar HIV/AIDS, hepatit-B, frengi, bel soğukluğu ve klamidyo gibi enfeksiyon ve hastalıklarıdır. Bir östrojen bir progestojenin kombinasyonudur. Sadece progesteron hormonu içerir. Hapın içinde bulunan hormonlar sentetik hormonlar olmasına karşın, kadın vücudunda bulunan doğal hormonlarla aynı etkileri gösterir. Gebeliğin önlenmesinden ziyade, adet döneminde gözlenen ve hormonsal bozukluklara bağlı gelişen birtakım problemlerin çözümünde de kullanılabilir.
Doğum kontrol hapları kombine doğum kontrol hapları ve acil kontrasepsiyon olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kombine doğum kontrol hapları, özellikle aile planlaması yapmak adına, sıkça tercih edilen bir doğum kontrol yöntemidir. Sentetik hormon bazlı ilaçlardır. Alt sınıfları da olan hapları, sınıflarına göre düzenli almak önemlidir. Kutularda bu sırayı takip edeceğiniz ibareler bulunur.
Acil kontrasepsiyon sınıfı doğum kontrol hapları halk arasındaki adıyla ertesi gün hapları, kullanılan doğum kontrol yönteminde bir yanlışlık yapıldığı taktirde, cinsel ilişkiden en geç 72 saat sonra alınan haplardır. Bu haplar, standart doğum kontrol haplarının yüksek doz halleridir. Bu yüzden bazı problemlere yol açabilir. Kondom yırtılması, spiral kayması ve bunun gibi problemler gerçekleştiğinde, adından da anlaşılabileceği üzere acil durumlarda kullanılması tavsiye edilir. Gebelik oluştuktan sonra görevini yerine getiremez ve düşük yaptırma gibi bir niteliği yoktur. Bu yüzden kesinlikle, cinsel ilişki sonrası, ilk 72 saat içinde alınması tavsiye edilir.
Ertesi gün hapları genellikle levonorgestrel etken maddeli olarak üretilir. Bu türden ertesi gün hapları, cinsel ilişkiden ilk 72 saat sonra alınmalıdır. Aksi taktirde hiçbir etkisi gözlemlenmez. 1.5 miligram oral tablet şeklinde alınmalıdır. Bazı ilaçları kullanan kişilerde, karaciğerde levonorgestrel atılımı hızlanacağı için etkisinde azalma yaşanabilir. Bu kişilerde, ilgili hekimin onayıyla 3 miligram olarak iki katı doz uygulaması yapılabilir. Levonorgestrel maddesinin atılımını hızlandıran ilaçlar: Rifampisin etken maddeli antibiyotikler, sarı kantaron, karbamazepin ya da fenobarbital gibi nöbet engelliyi etkisi sebebiyle kullanılan ilaçlar olarak sıralanabilir. Bunun dışında uygulama kaidelerinin tümüne uygun bir ilaç kullanımı %99 oranlarında bir koruma sağlayacaktır.
Uygulama talimatlarına uyulduğu taktirde, herhangi bir sağlık problemine yol açmaz. Fakat doğum kontrol yöntemi gibi uzun süreli kullanımları tavsiye edilmez ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Ertesi gün hapları yüksek doz barındırdığı için, bir ay içerisinde bir kereden fazla kullanılması tavsiye edilmeyen ilaçlardır. Kullanıldığı taktirde, adet düzensizliği, adet döngüsünün uzayıp kısalması ve adet dönemleri arası lekelenme gibi sorular ortaya çıkabilir. Ayrıca ilaç kullanımından iki saat sonra, kişinin kusması halinde ilaç etkisini göstermeyebilir. Bu gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşmanız halinde, en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
İlacın genel yan etkileri, memelerde hassasiyet, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı-kusma, karın ağrısı-kramp, halsizlik, şişkinlik, ara kanama, lekelenme ve karın ağrısı olarak sıralanabilir.
Geri çekilme doğum kontrol yöntemi olarak, gebeliğe mahal vermesi yüksek oranlarda olduğu için sağlıklı bir doğum kontrol tekniği olarak anılmaz. Çocuk istemeyen ve aile planlaması yapmak isteyen çiftlerin farklı doğum kontrol tekniklerine başvurması gerekir. Çünkü, gebelik koruması %66 olarak kaydedilmiştir.
Bir kadının gebe kalması için fallop tüplerinde bulunan yumurtaya, bir sağlıklı spermin ulaşması yeterlidir. Geri çekilme yöntemi esnasında yaşanabilecek aksilikler sonucunda bu durumun oluşma ihtimali %44 olarak kaydedilmiştir. Bu yüzden pek de sağlıklı bir yöntem değildir. Erkek tarafında, geri çekilmenin herhangi bir zararı yoktur. Fakat bu yöntem, cinsel yolla bulaşan HIV, bel soğukluğu ve frengi gibi adını sayamadığımız birçok enfeksiyona karşı koruma sağlamaz. Bu anlamda sadece gebelik riskini üst düzeyde taşıdığı için değil, bu nedenle de tavsiye edilmez. Bunlar yerine daha pratik ve üstün koruma sağlayan kondom, doğum kontrol hapları, spiral gibi yöntemlere başvurulabilir.
Çocuk aldırma ücreti Türk Tabipler Birliği'nin belirlediği sınırlar arasında sağlık kurumu tarafından belirlenir. Çocuk aldırma - gebelik sonlandırma - kürtaj fiyatlarının belirlenmesinde ayrıca, gebeliğin haftası ve anestezi altında yapılıp yapılmayacağı da önemli kriterlerdir.
Muayenemizde kürtaj ücreti Türk Tabipler Birliği'nin belirlediği sınırlar dahilinde belirlenmektedir.
Kürtaj ile ilgili merak ettiklerinizi muayenemize danışabilir, aklınızdaki tüm sorulara cevap alabilirsiniz. Muayenemize 0(552) 328 99 89 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.