İnfertilite diğer bir deyişle kısırlık, en az bir yıl süreyle düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamama durumudur. Nedenini 1/3'ü kadın kaynaklı olabilirken, 1/3'ü erkek kaynaklı, kalan 1/3 ise her iki taraftan kaynaklanabileceği gibi hiçbir nedeni olmayan çiftleri içermektedir. Milyonlarca çifti ilgilendiren kısırlık sorununun çözümü temelde nedene yönelik olmakta ve bu nedenin detaylı bir araştırma ile açığa çıkarılması gerekmektedir.
Gebelik oluşumunda şu dört faktörün hepsi çok iyi işlev göstermelidir;
1)Yumurtlama: Gebelik için yumurtalıktan o adet döngüsünde mutlaka yumurta gelişmeli ve o yumurta salınmalıdır. Doktorunuz adet döngüsüne göre ne zaman yumurtladığınızı öngörebilir.
2)Sperm hücrelerinin varlığı: Erkekte sperm hücrelerinin varlığı kadar sayısı, hareketliliği ve normal hücre yapısı da önemli faktördür.
3)Tüplerin açık olması ve normal rahim yapısı gerekir; tüpler yumurta ile spermin buluştuğu ve döllenmenin gerçekleştiği yerdir ve buradaki kazanılmış ya da doğumsal problemler bu buluşmayı dolayısıyla gebeliği önleyecektir.
4)Düzenli cinsel hayat; yumurtlama dönemine denk getirilemeyen cinsel birleşmeden gebelik beklememek lazım. Her adet döneminde yumurtlama döneminin ön görülemeyeceği düşünülürse düzenli cinsel hayatın gebelik şansını artıracağı tahmin edilecektir. Çiftlerin çeşitli nedenlerle birbirinden uzak kaldığı durumlarda başvuran çiftlere öncelikle düzenli cinsel hayatı temin etmelerini önermek bile başarı şansını artıracaktır.
1) Yumurtaların birinden olgun yumurta salınır.
2) Fallop tüpleri bu yumurtayı süpürme işlevi ile içine alır.
3) Spermler cerviksden rahime ve oradan tüplere yüzerek çıkar ve tüpteki yumurta ile burada karşılaşıp döllenmeyi gerçekleştirir.
4) Döllenen yumurta artık embryo aşamasına geçip tekrar rahim içine doğru yol alır.
5) Rahim içine gelen embryo burada endometrium tabakasına tutunup büyümeye başlar.
Tüm bu aşamaların herhangi birinde oluşan sorun gebeliğin oluşumuna engel olacaktır.
Yumurtlama fonksiyonu sadece yumurtalığı ilgilendiren bir olay değil beyindeki merkezden de yönetilen bir olaydır.Dolayısıyla gerek yumurtalık gerekse beyindeki kontrol merkezi dediğimiz hipofiz - hipotalamus sorunları yumurtlamayı düzensizleştirir ya da önler.
Yumurtlama bozukluğu olan durumlar, polikistik over sendromu, hipofiz adenomu ve buna bağlı prolaktin yüksekliği, hipotalamik disfonksiyon ya da primer overyan yetmezliktir.
Geçirilmiş enfeksiyonlar, operasyonlar, dış gebelikler ve tüberküloz tüplerde tıkanmaya yol açabilir.
Rahim içine ait hücrelerin rahim dışında da görülmesi durumu olup rahim duvarına zarar vererek, tüplerin tıkanmasına yol açarak ya da yumurtalıkta çikolata kistine neden olarak kısırlığa yol açar.
Gerek rahim ve rahim ağzının doğumsal anatomik bozuklukları, gerek myom ve polip gibi uterusa zarar veren sonra da gelişen problemler gerekse geçirilen operasyon ve enfeksiyona bağlı yapışıklıklar gebeliğin oluşumunu ve rahme tutunmasını önler.
Bazen de çok da nadir olmakla birlikte hiçbir neden bulunamaz ya da çok küçük nedenler bir araya gelerek kısırlığa neden olabilir.
En önemli risk faktörü yaştır. Kadının yaşı 30'ları geçmeye başlayınca yumurtalıktaki yumurta sayısı ve kalitesi azalmakta 35 yaştan sonra bu azalma hızlanmakta ve buna paralel olarak da gebe kalabilirlik düşmektedir.
Sigara içmek hem tüplere ve rahime zarar verir; hem de yumurtalık kalitesini bozabilir. Çok sigara içilmesi erken menopozu tetikleyebilir ve var olan gebeliğin düşükle sonuçlanmasına yol açabilir.
Aşırı kilo, yüksek vücut kitle indeksi yumurtlamayı önleyerek kısırlık nedeni olabilir. Obez hastalarda düşük de daha çok görülür.
Cinsel yolla bulaşan gonore klamidya gibi enfeksiyonlar ve geçirilmiş PID (pelvik inflamatuar hastalık) hastalıkları kısırlık riskini arttırırlar.
Alkol tüketiminin günlük miktarındaki artış kısırlığa yol açabilir.
Özellikle doğumsal olmayan kazanılmış kısırlık nedenleri ve risk faktörleri ortadan kaldırılarak kısırlık önlenebilir. Bunun için hastalara şu önerilerde bulunabiliriz;