Rahim ağzı displazisi veya servikal displaziler, HSIL, LSIL ASCUS olarak da tanımlanan rahim ağzı hücrelerinde patolojik olarak saptanmış hücresel değişikliklerdir. Jinekolojik muayene sırasında alınan pap-smearde saptanan bu durum patolojik inceleme sırasında derecelendirilerek hafif servikal displaziden ağır servikal displaziye kadar evrelendirilebilir. Ama bilinmesi gereken şey displazilerin kanser olmadığı; ama ihmal edilirse yıllar içinde kansere dönüşebileceğidir.
Human Papilloma Virus (HPV) toplumda sıkça görülen ve yüzün üstünde alt tipi olan bir virüstür. Bu virüs vücuda direk temasla bulaşır, genital yola ise cinsel temasla bulaşır. Genital yolla bulaşan HPV'nin bazı tipleri sadece siğillere yol açarken bazı tipleri de rahim ağzında hücresel değişikliklere yol açar. Bu hücresel değişiklikler çok başlangıç düzeyde bile pap-smear testi ile saptanabilirken hastaya çoğu kez hiçbir şikayet vermez. En yüksek displazi nedeni olan HPV tipi 16 ve 18'dir. Bunların dışında orta düzeyde onkojen olan çok sayıda tip, 31,33,45,54 vs.. de displazilere yol açabilir; ama onkojen olmayıp siğillerden sorumlu olan tip 6 ve 11'in servikal displazi yapması beklenmez.
Servikal displaziler çoğunlukla rastlantısal olarak bulunurlar. Jinekolojik muayenede alınan pap-smear testi hastada displazi varlığını saptar. Bunun haricinde hasta kokulu akıntı, kanlı akıntı, ilişki sonrası kanama şikayetleri ile de başvurabilir. Bazen kişi birden çok virüs tipi ile enfekte olduğunda karşımıza siğil sıkıntısı ile çıkıp alınan smearinde displazisi olduğu da saptanabilir.
Yukarıda da bahsedildiği gibi displaziler gözle tanınamaz, ancak smear testleri ile tanısı konulur. Virüsten etkilenmenin ciddiyetine göre;
Bu smear sonuçlarından biri ile karşılaşıldığında nasıl bir yol haritası çizileceği hemen belirlenmelidir. Hafif displazilerin 1 yıl içinde kendiliğinden de kaybolacağı düşünülecek olursa bir grup hasta hiç bir ileri tetkik veya tedavi gerektirmeksizin 6 -12 ay aralar ile smear yaptırmak üzere tedavisiz takibe alınabilir. Ama hastanın orta veya ileri düzey displazisi veya yüksek onkojenik tip HPV tipi mevcutsa o zaman "kolposkopi" denilen muayenehane koşullarında yapılabilen rahim ağzının büyütülerek ve spesifik bir asitle boyanarak incelendiği ileri tetkik yapılabilir. Hatta kolposkopi sırasında şüpheli yerlerden biyopsi alınarak dokuların tam kat patolojik incelenmesi sağlanabilir. Biyopsi sonucuna göre lezyon;
şeklinde sınıflandırılabilir ki her biri lezyonun daha derine ilerlediği ama hala mukozanın bazal tabakasını geçmediği durumlardır. Lezyonun derinliğine, yaşına ve çocuk beklentisine göre tedavi alternatifleri sunulur.
Tedavideki amaç hastalıklı dokunun bütün olarak vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Eğer takip yerine tedavi seçilecekse şu tedaviler birer alternatif olabilir;
Ayrıca Bakınız: Kapalı Rahim Ameliyatı