Modern tıp, gelişen teknoloji ile birlikte operasyonların artık en az hasar ile yapılmasını gerektiriyor. Jinekoloji bu konuda bir çok branştan daha fazla gelişme gösterdi. Laparaskopik cerrahi artık jinekoloji için neredeyse olmazsa olmaz.
Batın içine göbek deliği ve kasıktan açılan küçük deliklerle girilip ince aletlerle yapılan bu operasyonda aynı zamanda bir kamera kullanılmakta ve bu sayede opere edilen alan daha net ve büyük görülebilmektedir. Böylece çevre dokulara en az zarar verecek şekilde ameliyat yapılmakta; bu da ileride oluşabilecek yapışıklıkları en aza indirgemektedir. Kadın hastalar için yapışıklık ileri dönemde kısırlığa neden olabileceği için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu nedenledir ki genç hastalarda artık çoğunlukla laparoskopik cerrahiler tercih edilmektedir. Laparaskopik cerrahiler sonrası iyileşme de son derece hızlı ve ağrısız olmaktadır. Hastanın hastaneden taburcu olduktan sonraki evde bakımı daha kolay, işe dönüşü daha hızlı olmaktadır.
Büyük kesiler ile yapılan açık operasyonlarda hele ki birkaç kere yapılırsa karın cildinde skar dokusu bırakarak estetik olmayan görüntüye yol açması söz konusudur. Laparaskopik cerrahilerle bunların da önüne geçilmiş olur.
Bir başka kapalı cerrahi ise "Histereskopi" dir. Histereskopi rahim ağzından kamera ile girilerek hiçbir kesi yapılmaksızın rahim içine girilmesidir. Bu yöntemle rahim duvarına zarar vermeden rahim içi patolojilerin düzeltilmesi amaçlanmaktadır.