Rahim sarkması tedavisi Ankara'daki kliniğimizde sıkça uygulanan bir kadın hastalığı sorunudur. Rahim sarkması veya genital porlapsusdan bahsederken aslında pelvis (kalça kemiği) içinde bulunan diğer organların da sarkmasından bahsetmekteyiz. Pelvis içinde yerleşen organlar rahim, vajina, mesane, urethra (idrarın mesaneden çıktığı son bölüm) ve rektum (kalın bağırsağın son bölümü)dur. Bu organlar pelvis kasları ve ligamanlar dediğimiz bağlar sayesinde yerinde dururlar. Bu kaslar ve bağların organları yerinde tutma kuvveti azalırsa yerçekimi etkisi ile sarkma meydana gelir, biz buna genital prolapsus diyoruz.
Hasta rahim sarkması şikayetleri nedeniyle sosyal hayatında sorunlar yaşamaya başladıysa ya da var olan sarkmanın ilerlemesinin önüne geçmek istiyorsa mutlaka tedaviye seçeneklerini değerlendirmesi. Tedavi cerrahi olabileceği gibi cerrahi olmayan yaklaşımlar da vardır.
Hafif sarkması olan ya da var olan sağlık problemleri nedeniyle ameliyat olamayacak olan hastalara cerrahi olmayan yöntemler önerilmektedir. Bunların başında "Kegel egzersizleri" gelir.Kegel egzersizlerinde amaç pelvis kaslarının tonusunü artırarak destek görevlerini tam olarak yerine getirmesi ya da daha fazla sarkmanın önüne geçilmesidir. Hastanın günlük hayatında kolayca uygulayabileceği bu egzersizler sadece sarkmayı önlemez, idrar hakimiyetine de katkıda bulunur.
Kilo vermek de bir başka cerrahi dışı tedavi yaklaşımıdır. Obez hastalarda karın yağlarının azalması mesane ve rahim üzerindeki ve pelvik kaslardaki basıncı azaltacak ve hastanın şikayetlerini de bu paralelde rahatlatacaktır.
Yaşam ve beslenme tarzında değişiklik; örneğin kabızlığı önlemek için bol lifli gıda tüketimi, idrar kaçırmayı önlemek için aşırı sıvı çay ve kahve tüketiminden kaçınılması, geceler belli saatten sonra sıvı tüketilmemesi şikayetlerin şiddetini azaltabilir.
Sarkmanın cerrahi düzeltilemeyeceği özellikle ileri yaş hastalarda "pesser" kullanımı da şikayetlerde rahatlama sağlayacaktır. Lastik ya da silikon yapıda ve halka şeklindeki pesserler vajen içine yerleştirilerek sarkan dokuları yer çekimi etkisinden koruyacaktır.
Genital sarkma durumlarında cerrahiye karar verirken sarkmanın ciddiyeti en önemli kriterdir. Hastaya yarattığı şikayetler sarkma ilerledikçe artacağı için ilerlemiş durumlarda cerrahi en doğru karar olacaktır. Bunların haricinde cerrahiye karar verirken hastanın yaşı önem taşımaktadır. Çok genç yaşta ameliyat olunursa sıkıntının ilerleyen yaşlarda tekrar etmesi ve ikinci bir ameliyat ihtiyacının doğması söz konusu olabilir. Çok ileri yaşlarda ise oluşabilecek ek sağlık problemleri hem doku iyileşmesine olumsuz katkıda bulunacak hem de ameliyat olmaya engel olabilecektir. Genital sarkma ameliyatlarında hastanın çocuk sayısını tamamlamış olması bir avantaj olacaktır, aksi takdirde ameliyat sonrasında tekrar doğum yapılması şikayetlerin nüksüne neden olacaktır. Aşırı sigara içilmesi, KOAH, obezite, şeker hastalığı veya kalp hastalığı gibi sağlık sorunları operasyonun başarısını düşürebilecek ek faktörler olup bu durumlarda da cerrahi kararı iyi düşünülerek verilmelidir.
Rahim sarkmalarının tedavisinde 2 tür yaklaşım vardır.
1) Obliteratif cerrahi: Vajenin ileri derecede daraltılarak ve hatta kapatılarak sarkmasının önüne geçilmesi
2) Rekonstrüktif cerrahi: Sarkan dokular anatomiye uygun olarak onarılıp kuvvetlendirilerek yeniden yapılandırmanın uygulanması
Obliteratif cerrahi artık günümüzde çok sık uygulanmamakla birlikte çok ileri yaş hasta grubunda tercih edilmelidir zira bu cerrahi sonrası cinsel ilişkiye girmek mümkün olmayacaktır.
Rekonstrüktif cerrahi daha sıklıkla tercih edilen cerrahidir. Bu cerrahilerde sarkan dokular anatomik olarak düzeltilip, tekrar etmesinin önlenmesi içinse takviye destek uygulanmaktadır. Bu cerrahiler vajinal yoldan uygulanabileceği gibi açık ameliyatla veya laparaskopik olarak da yapılabilmektedir.
Uterosakral ligaman ve ya sakrospinöz ligaman kullanılarak yapılan bu onarım vajen kafının veya rahmin kendisinin sarktığı durumlarda uygulanır. Vajinal yoldan yapılan bu operasyonda hastanın kendi dokusu saktospinöz liagmana veya sakrouterin ligamana tuturularak asılır. Hastanın ayrıca idrar kaçırma şikayeti varsa aynı seansta idrar kaçırma operasyonu da uygulanır. (İdrar Kaçırma)
İleri rahim sarkmaları, vajinal kaf sarkması ve enterosel tedavisinde kullanılır. Karından açık operasyonla yapılabileceği gibi laparaskopik de uygulanabilir. Bu operasyonda vajen ön ve arka duvarına bir mesh yerleştirilip meshin bir ucu da sakrum kemiğine sabitlenerek kuvvetli bir çekici güç oluşturularak sarkmanın önüne geçilir.
Ön ve/veya arka onarım olarak bilinen bu operasyonlar idrar torbasının sarktığı sistosel ve rektumun sarktığı rektosel tedavisinde kullanılır. Vajinal yapılan bu operasyonda sarkan dokular eski yerlerine itilirken vajen mukozasıda kısmen daraltılır.
Genç kadınlarda ve rahmini korumak isteyen kadınlarda rahim dokusu çıkarılmadan servikin mesh yardımıyla sakruma sabitlenerek yukarı çekilmesi işlemidir.
Vajinal yoldan yapılan tüm sarkma tedavilerinde meshin mukoza altına yerleştirilmesi ile kendi dokusu destek için çok zayıf olan hastalarda tercih edilebilir. Ancak mesh erezyonu, enfeksiyon, komşu mesane ve bağırsağa zarar verme gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu tip operasyonlar kâr zarar ilişkisi doğrultusunda kârın zarardan daha önemli olduğu durumlarda tercih edilmesi önerilir.
Resim1: Rahmin tamamen dışarı sarktığı bir vakanın operasyon başlangıcındaki görünümü
Resim 2: Resim 1 deki vakanın operasyonu bittikten sonraki görünümü