Sezeryan

Sezeryan, doğumun cerrahi olarak gerçekleştirildiği, bebeğin annenin karnından ameliyatla alındığı şeklidir. Bu işlem ameliyathane koşullarında ve bölgesel ya da genel anestezi altında gerçekleştirilir. Yatay (bikini hattı) veya bazen dikey kesi ile karın içine girilip yine benzer bir kesi ile rahimin kesilerek bebeğin buradan dışarı çıkarılması söz konusudur. Peşinden bebeğin plasentası çıkarılır, gerekli görülüyorsa aynı seansta tüpler bağlanabilir, miyomlar çıkarılır ve hatta yumurtalıktaki kistlere de müdahale edilebilir.

Sezeryan doğum, doğum eyleminden önce planlanabileceği gibi doğum eylemi sırasında da gündeme gelebilir ve her iki durumda da amaç anne ve bebeği normal doğum için risk oluşturabilecek bir durumdan korumaktır. Normalde %20'lerin altında olması gereken sezeryan oranları şu anda Türkiye'de %50'lerin üzerindedir.

Sezeryan Doğum Nedenleri Nelerdir?

Sezeryan Doğum Nedenleri Nelerdir?

Doğum planı normal doğum üzerine yapılmış herhangi bir kadında, süreç sezeryan doğum mecburiyeti doğurabilir. Bu nedenlerden bazıları şunlar olabilir:

  • Doğum eyleminin aktif kasılmalarına rağmen rahim ağzının yeterince açılamaması, doğum eyleminin ilerlememesi
  • Bebeği pozisyonunun transvers, makat olması ve bu pozisyonunu değiştirmemesi
  • Bebeğin başının doğum kanalına yanlış açıyla girmesi
  • Plasentanın doğum gerçekleşmeden ayrılıp aşırı kanamaya neden olması
  • Bebek kalp atışlarının kasılmalarla birlikte ve sonrasında azalması
  • Annenin sağlığını tehdit eden problemlerle karşılaşılması

Planlı Sezeryan Doğum Ne Zaman Yapılır?

Çoğu kez sezeryan önceden planlanarak yapılan bir doğumdur. Hele ki "anne isteğine bağlı sezeryan" endikasyonu ile yapılıyorsa doğumdan çok önce bu planlama yapılabilmektedir. Sezeryan doğum planlamasındaki en önemli kriter bebeğin akciğerlerinin yeterince olgunlaşmış olmasıdır ki, bu nedenle planlı sezeryanlar genellikle 39.haftadan itibaren gerçekleştirilir. Eğer çok daha önce yapılması öngörülüyorsa gerekirse amniyosentez ile alınan amniyon suyundan bebeğin akciğerlerinin gelişip gelişmediği bilgisi alınarak daha öne çekilebilir. Planlı sezeryanın uygulanabileceği birçok tıbbi ve obsterik neden vardır. Bunlardan bazıları:

  • Daha önce geçirilen rahim cerrahileri; sezeryan, myom ameliyatı
  • Rahim çıkışını tıkayan büyük miyomlar
  • Plasentanın rahim ağzını kapattığı plasenta previa dediğimiz durum
  • Bebeğin olması gereken normal sınırladan daha iri olması
  • Annede aktif genital herpes ya da HIV enfeksiyonunun olması
  • Çoğul gebelik
  • Annede rahim ağzı kanseri
  • Fetüste bazı anomaliler; hidrosefali, spina bifida, karın duvarı defekti  vs.

Planlı sezeryanlarda anne ameliyat öncesi anestezistlerle görüştürülür, tercih edilen anestezi şekli hakkında bilgilendirilir, ameliyat için hangi hazırlıkları yapması ve ameliyat günü dikkat etmesi gereken konular, örneğin aç gelmesi gibi durumlar hakkında bilgilendirilir.

Planlı Sezeryanın Faydaları

  • Bebeğin hangi gün doğacağını bilmek hastaların planlama yapmasında bazen yardımcı oluyor, anneyi rahatlatıyor
  • Gün aşımı ve buna bağlı olası riskleri önlüyor
  • Anneyi doktorunun doğumda bulunması rahatlatıyor
  • Doğumun seyri ile ilgili bilgisi olan annede, beklenmedik plan dışı gelişmelerin daha az oluşu bir rahatlık sağlıyor
  • Vajen ve pelvis kaslarına, anal sifinktere zarar vermiyor ve ileri dönemde rahim sarkması riski daha az oluyor

Tüm bu avantajların varlığı sezeryanın majör bir cerrahi olduğu ve beraberinde riskler de taşıdığı gerçeğini unutturmamalıdır. 

Sezeryanın Riskleri Nelerdir?

  • Sezeryanda karın içi organlara; mesane, üreter, barsak gibi zarar gelme olasılığı vardır
  • Sezeryan sonrasında damar tıkanıklığı riski daha fazladır
  • Anne bebek iletişimi ameliyat bittikten ve eğer genel anestezi ile olmuşsa anestezi etkisi geçtikten sonra başlamaktadır
  • Sezeryanda iyileşme daha uzun sürmektedir
  • Sonraki gebeliklerde plasentanın rahim duvarına sıkıca yapıştığı plasenta accreata riski artmaktadır
  • Sonraki gebelikte rahimde rüptür (delinme) riski oluşmaktadır
  • Bebekte nadiren travma özellikle bistüri kesiği oluşabilir
  • Yara yeri enfeksiyonu gecikmeli cilt iyileşmesine neden olabilir. Aynı şekilde rahim enfeksiyonu, endometrit uzayan aşırı kanamalara yol açabilir

Sezeryan Doğumdan Sonraki Süre Nasıl Geçer?

Hasta doğumdan sonra en kısa zamanda bebeği ile buluşturulur ve emzirmesi sağlanır. İlk gün hastanın ağrılarının en şiddetli olduğu gündür, bu yüzden genellikle damar yolundan varsa epidural kateterinden ağrı kesiciler verilir. Sezeryan öncesinde yapılan antibiyotiğe sonrasında da devam edilebilir. Hastanın bir süre aç kalması gerektiğinden anneye sıvı desteği yapılır. Annenin kan basıncı yakından takip edilir, sık kanama kontrolü yapılır. Genel durumu bunu kaldırabileceği en erken zamanda hastanın ayağa kalkarak hareket etmesi sağlanarak damar tıkanıklığı riski en aza indirilir. Bazen hastalar doğumdan sonra mesane sondası ile takip edilirken bazen sondasız da takip edilebilir.

Gelecekteki Doğum Şekli Nasıl Olmalı?

Eskiden sezeryan ile doğumdan sonra mutlaka yine sezeryan ile doğum önerilirdi. Artık bu yaklaşımdan uzaklaşıldı ve önceki doğumu transvers insizyonlu sezeryan olan hastalarda sonraki doğumu normal yapabilme şansı %70 olarak görülmektedir. (Sezeyan sonrası vajinal doğum, SSVD) Bu husustaki tek çekince %1 oranında rahimde yırtılma riskidir ki bu durum doğum eylemi sırasında farkedilmeyebilir ve bu durum anne - bebeğin hayatını riske atabilir.

Sezaryen Sonrası Dikkat Etmeniz Gerekenler başlıklı yazımız da ilginizi çekebilir.

Bu internet sitesi en iyi performansı gösterebilmek için çerezlerden faydalanmaktadır. Sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için Çerez Politikası'na bakınız.