Pek çok kadın bebeğini dünyaya getirmek için normal doğumu tercih etse de ve aynı zamanda kadın doğum doktorları normal doğum için anne adayını destekleyici durumları oluştursa da bazı durumlarda sezaryen doğum önerilebilir.
Elbette ki bu kararın verilmesi sürecinde anne adayının kendini rahat hissetmesi, kendi için en sağlıklı çözümleri istemesi normal bir durum olmakla beraber, kadın doğum doktorunun öneri ve tavsiyeleri, anne adayını bu konuda rahatlatması ve kendisine en uygun doğum şeklini de kendisine tüm detayıyla anlatması önemli bir konudur.
Bazı durumlarda hekiminiz sezaryen doğumun sizin için en doğru doğum şekli olduğuna kanaat getirebilir. Gelin bu duurmlara birlikte göz atalım.
Bebeğin anne karnındaki doğum yoluna giriş şekli bu karar vermede önemlidir. Noral doğum için bebeğin başı önde gelmelidir. Ancak bazı durumlarda makat, kol, alın ya da yüz doğum kanalı önünde olabilir ve durumda normal doğum gerçekleştirmek sıkıntılı bir durum yaratabilir.
Plasenta doğum kanalının önüne gelerek doğum kanalını kapatmış olabilir.
Bebek 4000gr. ya da daha büyük bir ağırlığa ulaşmış ise sezaryen tercih edilebilir.
Plasenta doğumdan öne ayrılarak kanamaya yol açabilir.
Anne adayı önceden bir rahim ameliyatı geçirdi ise, rahim normal doğuma uygun olmayabilir.
Eğer anne adayının kalça kemikleri dar ise, norm doğuma uygun ortam yaratmayabilir.
Aynı şekilde annede aktif bir genital siğil söz konusu ise, doğum esnasında bebek zarar görebilir
Tüm bu sebepler dışında normal doğum ile bebeğin dünyaya gelmesi hedeflenerek girilen bir doğum sırasında da sezaryen doğum kararı verilmesi gerekebilir. Doğumun beklenendene uzun sürmesi ve gerçekleşmemesi ya da doğum sırasında bebekte bir sıkıntı tespit edilmesi gibi bir durumda da hekiminiz sezaryen doğum kararı verebilir.
Bu durumda hem bebek hem de anne için en doğru ve sağlıklı karar verilerek doğum şekline karar verilmeli ve işlem sırasında oluşabilecek komplikasyonlar da dikkate alınarak doğum gerçekleştirilmelidir.
Normal Doğum Ankara yazımızdan normal doğumla ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.
Sezaryen ile doğum cerrahi bir operasyondur. Bu sebeple de elbette normal doğuma göre iyileşme süresi daha uzun olacaktır. Anne doğum sonrasında bir süre alt karın bölgesinde ağrı hissedebilir ve bebeğine de zararlı olmayacak şekilde, doktorunun talimatları ile ağrı kesici kullanabilir.
Ayağa kalkarken dikişlerinden ötürü destek alması gerekir ve keskin reflekslerden kaçınmalıdır. Bu süreçte biraz daha sakin hareket edilmeli ve bu şekilde ağrı hissinin artması ve dikişlerde sorun olmasının önüne geçilmelidir. Normal doğumda da kesi ve dikiş olağandır. Ancak sezaryen doğum için atılan dikişlerin tamamen iyileşmesi 4-6 haftalık bir süreci bulabilmektedir. Bu süreç içerisinde de dikişlerin pansumanı ve hijyeni için oldukça yüksek düzeyde titiz davranmanız gerekir. Alerjik bir cilt yapınız yoksa bile, pamuklu kumaşlar tercih etmeli ve karnınızı sıkacak lastikli giysiler giymekten kaçınmalısınız. Karnınıza baskı oluşturacak şekilde yatmak ya da yük taşımak hatalı bir durum olacak ve dikişlerinizin yırtılmasına sebep olabilecektir.
Dikişleriniz kendiliğinden eriyen bir dikiş değil ise, 5 gün ya da doktorunuzun önerdiği süreç sosnrasında dikişlerinizi aldırmalısınız.
Ne zaman duş alınabileceğine ve nasıl duş alınabileceğine dair doğru bilgileri hekiminiz paylaşacaktır. Ancak yaklaşık olarak 3 gün sonra ayakta ılık bir duş almanın bir zararı olmayacaktır.
Sezaryen doğumu takip eden 1 hafta sonrasında da kişi yine dikkatli olmak kaydıyla normal hayatına dönebilir ve hareket kısıtlamaları da kısmen ortadan kalkar.
Ancak yine de sert sporlar yapmak ve günlük rutinde ağır işler varsa, bunları yapabilmek için bir süre daha iyileşme döneminin beklenmesi gerekmektedir.
Sezaryen doğum sonrasında dikkat edilmesi gereken konularla ilgili oldukça sık aldığımız sorulara birlikte göz atalım:
Karnınıza baskı yapmayacak ve dikişleriniz gerilmeyecek şekilde bir uyku pozisyonu belirlemelisiniz. Sırtınıza bir yastıkla destek alabilir, hafif yann yatabilirsiniz.
Bir bebek dünyaya getirmek anne adayı için oldukça mutluluk verici bir durumdur. Fiziksel bazı durumlardan ötürü ded bebeğinizi sezaryen ile dünyaya getirmeyi tercih etmiş ya da doktorunuz tarafından en sağlıklısının sizin açınızdan bu doğum şekli olduğuna karar verilmiş ve bebeğinizi bu şekilde dünyaya getirmiş olabilirsiniz. Hamilelik ve doğum sürecinizin sonunda illla ki ufak bir yorgunluğunuz olacaktır. Sezaryen de bahsettiğimiz gibi bir cerrahi operasyondur. İlk birkaç gün daha yüksek seyreden ağrılarınız, bu süreçte doktorunuzun önereceği şekilde ağrı kesiciler ile giderilebilir olacaktır. Sonrasında ağrınız hafta-hafta azalacak ve 4-6 hafta içerisinde tamamen kaybolacaktır.
Doğumdan 5 gün sonrasında dikişleriniz alınabilir; ancak dikiş izlerinin iyileşmesi 4-6 haftayı bulabilmektedir.
Sezaryen sonrasında dikişlerinizin enfeksiyon kapmaması için temizliğine ve temas eden yüzeylere dikkat etmelisiniz. Kesik bölgede:
vakit geçirmeden derhal doktorunuza başvurmanız gerekmektedir. Kulaktan dolma, evde uygulanan ve yaraya bilinçsizce sürülen karışımları kesinlikle uygulamaktan kaçınmalı ve bu konuda tıbbi yardım almalısınız.
Doğum fiziksel olarak pek çok değişime yol açar. Bir kere doğum yaptıktan sonra ikinci bir gebelik için, vücudun da fiziksel olarak kendisini toparlayabilmesi adına 2 sene sonrasında tekrar gebe kalınabilir. Elbette bu genel bir süreçtir. Gebeliğe engel olan/olabilecek bir rahatsızlık ya da farklı rahatsızlıklarınız var ise süreci değerlendirmek için en doğrusu kadın doğum doktorunuza danışmaktır.
Öncelikle bol su içmeli ve lifli gıdalar tüketmelisiniz. Eğer kronik kabızlık probleminiz varsa mutlaka doktorunuza bu konudan bahsetmeli ve yönergelerini uygulamalısınız. Sezaryen sonrasında kabızlık, zorlanmaya bağlı olarak dikişlerinizin açılmasına sebep olabilir. Bu yüzden de bol sıvı tüketmeyi ihmal etmemelisiniz. Bol su içerek süt üretimini artırmaya da katkıda bulunursunuz.
Süt ve süt ürünleri tüketimi süt üretimini de arttıracağından kesinlikle önerilmektedir.
Doğum sonrasında katı gıdalar pek önerilmemektedir. Çorba tüketebilirsiniz, ancak tahıllı çorbalar da bağırsaklarınızı yoracağından, sebze ve yoğurt çorbası tercih edebilirsiniz.
Ara öğünlerde atıştırmalık olarak fındık, badem, ceviz, kabak çekirdeği, kaju gibi kuruyemişler tercih edebilirsiniz.
Meyve ve sebze tüketimi önemlidir. Bol yeşillikli salatalar ile domates, havuç, ıspanak gibi sebzeler tüketebilir, az zeytinyağı ile pişirilmiş sebze yemekleri yiyebilirsiniz.