Jinekolojik Muayene Hangi Yaşta ve Nasıl Olmalı?

Çok genç yaşlardan ileri yaşa kadar, bakire ya da değil her kadın jinekolojik muayeneye gereksinim duyar. Çoğu kez bu muayene kadınlar için korkutucu, tedirginlik verici olsa da aslında kadın sağlığı için olmazsa olmaz muayenelerden biridir.

Erkek fizyolojisinden çok daha karmaşık olan hormonal döngü, doğurganlık süreci, menopoz ve meme hastalıkları kadınların bu konuda bir kontrol takvimi oluşturmalarına ve sağlık planlamalarında ilk sıraya almalarına ihtiyaç doğuruyor.

Peki jinekolojik muayene sadece smear almadan mı ibaret? Tabii ki hayır. Hatta son yıllarda normal kontrollerde smear sıklığının arası açılırken yıllık muayene yine de olmazsa olmazlar arasında takvime ekleniyor. Çünkü amaç sadece rahim ağzı kanseri taraması değil çeşitli yaş gruplarına göre yumurtalıkların, rahmin, rahim içi endometrium katmanının, vajeni, pelvik kasların ve memenin muayenesinin de yapılmasıdır.

Vajinal Muayene Nedir?

Vajinal muayene bakire olsun ya da olmasın, her kadının altı ayda veya yılda bir kere olacak şekilde, düzenli olarak bir jinekoloji uzmanı tarafından muayene edilmesidir. Muayene hastanın sözlü hikayesinin alınması ile başlar.Muayeneden verimli sonuç alınması için sözlü hikayenin detaylandırılması ve doğru sorular sorularak gerekli bilginin alınması son derece önemlidir. Ardından genital organın önce dış yapısı inspeksiyon denilen gözle bakı ile incelenir. Örneğin vajinal kaşıntıdan teşhisi koymak için gözle bakı olmazsa olmazdır. İşlemin devamında gerekli görülürse, alttan, yani vajina içinin fizik muayenesi yapılır. İlerleyen süreçte vajina duvarı ve rahim ağzı gibi iç bölgeler vajinal ultrason ile görüntülenebilir.

Jinekoloğa Başvurulması Gereken Durumlar Nelerdir?

Jinekolojik muayene toplumumuzda korkulan, çekinilen bir muayenedir. Çoğu kadın jinekolojik muayene masasına uzanmaktan çekindiğinden dolayı jinekolojik muayeneyi olabildiğince erteler. Ancak nasıl ki bir diş hekimi yapması gereken işi sadece kendi koltuğunda yapabiliyorsa jinekolog da muayeneyi doğru ve yeterli yapabilmek için hastayı en uygun pozisyonda ancak jinekolojik masada gözlemleyebilir. Dolayısıyla kadınların bu masaya olan negatif bakışını ortadan kaldırılması gerekir. Muayene esnasında doktorla uyumlu olmak çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki hiçbir hekim hastaya zarar vermek, ona acı hissettirmek veya hastayı zor koşullarda muayene etmek istemez. Yani hekim size rağmen size bir girişimde bulunmak istemez.

Dolayısıyla bu bilgi ile uyumu yakalamak çok önemlidir. Hasta mahrem bölgesini kimseye göstermek istemiyor, bundan utanıyor olabilir. Bu gayetdoğal ve anlaşılabilir bir durumdur. Ancak burada hastanın tercihiyle meydana gelen bir gereklilik vardır. Hastanın konuyla ilgili farkındalığı ve kendini rahat bırakması jinekolojik muayenenin stressiz, kolay ve acısız olmasını sağlayacaktır.

Kişide hiçbir rahatsızlık söz konusu olmasa bile düzenli aralıklarla jinekolojik muayene olması lazımdır. Özellikle cinsel hayat başladıktan sonra kadınlar muayeneyi atlamamalı hatta geciktirmemelidir. Çok ciddi sonuçlara neden olabilecek hastalıkların erken teşhis ve tedavisi için kontrol tarama testi uygun zamanda ve aralıklarla uygulanmalıdır. Cinsel hayat başladıktan sonra muayenenin daha elzem hale gelmesinin nedenicinsel yolla bulaşan birtakım virüslere, rahim ağzı kanseri görme ihtimalinin artmasıdır. Yıllık tarama testi veya rahim ağzı kanseri tarama testi denen smear adıyla yaygın olarak bilinen testin düzenli uygulanması kanserin erkenden teşhis edilmesini ve tedaviye olabildiğince erken başlanmasını sağlar. Bu taramanın yılda bir tekrarlanması önerilir. 3 yıl arka arkaya sonuç negatif çıkmışsa yani bir kanser başlangıcı gözlemlenmemiş ise kişinin daha sonraki tarama testlerine 3 yılda bir ya da 2 yılda bir gibi seyreltilmiş şekilde, hekiminin tavsiyesine göre katılması gerekir.

Cinsel ilişki esnasında ağrı hissedilmesi veya sonrası bir kanama olması durumunda muhakkak jinekolojik muayeneden geçilmesi gerekir. Yapılan muayenede rahim ağzında bir problem mi var ya da bir rahim ağzı kanseri başlangıcı söz konusu mu sorularına cevap aranır.

Çocuk sahibi olmak isteyen kadınların da korunmayı bıraktıktan sonra 1 yıl geçmesine rağmen gebeliği oluşmadıysa jinekolojik muayene yaptırmasında fayda vardır. Eğer biyolojik olarak gebeliği zorlaştırıcı bir sorun varsaerken teşhis ile uygun tedavi yapılır. Hekim tarafından çifte çocuk sahibi olunması için birlikteliğin verimli zamanları, sıklığı ve anne baba adaylarının sağlıklı üreme hücreleri sunabilmesi için gereken yaşam tarzı gibi konular hakkında bilgilendirme yapılır. Muayene ile gebeliğe herhangi bir engel bulunmadığını öğrenmek bile anne baba adaylarının stresini azaltacağı için bu sürecin kolaylaşması ve psikolojik olarak da yıpranmayı engelleyeceği için son derece faydalıdır.

Evlilik hazırlığında olan ve cinsellikle, ürogenital organlarla ilgili korkuları bulunan, bu konularla ilgili şüpheleri ve endişeleri olan kişilerin erken dönemde mutlaka jinekoloğa başvurmaları gerekir. Toplumumuzda sıkça cinsel hayata karşı negatif hipnoz edilme durumu gözlenir. Bu şekilde bir birlikteliğe başlamak birçok problemi beraberinde getirir Bu nedenle bir şüphesi olan kadınların "ileride geçer" ya da "herkes ne yaptıysa ben de onu yaparım" gibi düşüncelerle ilişkiyi en başında sıkıntılı hale getirmemek için bir jinekolog ile görüşmesi uygundur. Bu nedenle hiç ertelemeden uzmana endişelerinden bahsedip aklındaki soruları sorup, bunların cevaplarını almaya çalışmak böyle de daha güvenli bir şekilde evliliğe başlamak atılabilecek en doğru adımdır.

Menstrüasyon ya da regl olarak da bilinenadet kanaması düzensizliği de jinekoloğa başvurulması gereken durumlardan biridir. Normalden geç ya da erken gözlenen kanamalar, kanama miktarındaki aşırı değişkenlikler, kanamanın beraberinde ağrı hissedilmesi jinekolojik bir hastalığın habercisi olabilir.

Kadınlarda fizyolojik yani hastalık belirtisi anlamına gelmeyen vajinal akıntı meydana gelir. Vajinal akıntı renksiz, kokusuz; kaşıntı, kızarıklık ya da tahriş hissi oluşturmayan bir sivridir. Salgılanan bu sıvı vajinayı yaşlı hücrelerden ve eski dokusundan temizleyerek yeniler. Böylece üreme organları vajinanın sağlıklı durumunu korur. Vajinal akıntının kişiden kişiye değişiklik gösterebileceği unutulmamalıdır. Akıntının normal miktarından, renginden, ciltte oluşturduğu histen farklı gözlenmesi bir jinekoloğa başvurmayı gerektirir. Örneğin hastanın bir enfeksiyona maruz kalması durumundanormal olmayan vajina akıntısı gözlenir. Hastada bakteriyel ya da fungal denilen mantar maruziyeti varsa akıntının rengi, kokusu, yapısı ve miktarında beklenmeyen bir değişim yaşanır. Bu durumda hekim jinekolojik muayene ile birlikte detaylı bir fizik muayene yapar. Maruz kalınan enfeksiyonu tespit etmek için bazı ek testlere de başvuran hekim teşhisi koyduktan sonra uygun olan hap, jel veya krem gibi tedavi yöntemlerini uygulayabilir.

Jinekolojik Muayene Nasıl Yapılır?

Jinekolojik, diğer adıyla vajinal muayene halk arasında çatal olarak bilinen jinekolojik muayene masasında yapılır. Jinekolojik muayenenin temel amacı kadının vajinasını ve rahmini gözlemlemek ve rahim ağzı denilen rahmin giriş bölgesinden örnek almaktır. İşte jinekolojik muayene masası hastanın bunun için en uygun pozisyona getirilmesine, bununla birlikte muayenenin kolay ve doğru bir şekilde yapılmasına yardımcı olur. Vajinal muayene bazen elle yapılabilir. Çünkü vajina dokusunda ve rahim ağzında bazı doku farklılaşmaları elle hissedilebilir. Devamında ise eğer hastanın cinsel hayatı aktif ise yani hasta bakire değilse; halk arasında kaşık olarak bilinen speculum denilen alet ile hastanın vajinasına girilip hastaya herhangi bir rahatsızlık vermeyecek şekilde vajina genişletilerek vajina ve rahim ağzı rahatlıkla gözlenebilir. Spekulumun metal türleri ya da tek kullanımlık plastik türleri bulunur. Metal türlerin her kullanımdan sonra çeşitli kimyasallarla sterilitesi sağlanır.

Plastik spekulumun da kullanım amacı aynıdır. Ancak şeffaf olması sebebiyle vajinanın üst ve alt duvarının daha kolay gözlenmesine yardımcı olur. Ayrıca tek kullanımlık olması sterilite açısından daha kullanışlı ve faydalıdır. Spekulum vajinaya yerleştirilirken üzerine bol miktarda jel uygulanır ki tıpkı cinsel ilişki esnasında olduğu gibi bir kayganlık sağlansın ve hastaya acı hissettirilmesin. İşlem esnasında sadece spekulumun kanatları genişletirken hafif bir bası ve dolgunluk hissi oluşabilir ancak hiçbir şekilde ağrı ve acı hissedilmez vajinada gerekli açıklık sağlandıktan sonra smear testi adı verilen ve rahim ağzı kanserini 10-15 yıl öncesinden fark etmeyi sağlayan test için rahim ağzı denilen kısım, rahmin iç dokusu ve dış duvarı arasında geçiş bölgesi olduğu için hücre değişimi çok fazladır ve kansere çok yatkındır.

Özellikle HPV denilen virüs buraya yerleşirse çok çabuk bölünmeye başlar ve rahim ağzı kanserine yol açar. Vücutta en erken tanı konulabilen kanser türü rahim ağzı kanseridir. Çünkü hastalığın seyri önce basit hücre dönüşümleri daha sonra karmaşık hücre dönüşümleri ve ardından kanserleşme ile devam eder. Bu süreç yaklaşık olarak 10-15 yıl sürer. Eğer düzenli kontroller ile hastadan smear örneği alınmış ve kanserleşmeye giden hücreler tespit edilmişse, kansere nazaran çok daha kolay tedavi basamakları ile hastalık önlenebilir. Kontroller içim rahim ağzından örnek alınır. Bu işlem yapılırken tek kullanımlık smear çubuklarından yararlanılır. Çubuklar tamamen sterildir. Ucunda son derece yumuşak fırçamsı bir yapı mevcuttur.

Fırçanın amacı rahim ağzından sıvı örneği almaktır. Yani işlem hiçbir şekilde can yakıcı değildir. Spekulum ile genişletilen vajinadan rahim ağzı görülünce çubukla son derece basit bir şekilde sıvı örneği alınır ve çıkılır. Daha sonra elde edilen örnek özel bir sıvının içinde patoloji bölümüne incelemeye gönderilir. Eğer örnektekanser oluşturma ihtimali olan ya da kanserleşen hücreler varsa önceden tespit edilir. Sonrasında hastaya uygun tedavi verilir.

Diğer bir basamakta hastaya vajinal ultrason probu ile girişimde bulunulur. Ultrason cihazının üzerine jel uygulanıp kondom geçirilir. Böylelikle her hastada steril şekilde kullanılması sağlanır. Bu şekilde hastadan hastaya herhangi bir enfeksiyon taşıma riskinin önüne geçilir. Girişim vajinadan sağlanır. Prop rahim ağzına olabildiğince yakın bir yerden görüntü alır. Yumurtalıkta olabilecek kistler ya da rahimdeki bir miyom ultrason cihazı yardımıyla görüntülenir.

Bakirelerde Jinekolojik Muayene Nasıl Olmalıdır?

Sağlıklı olan ya da herhangi bir jinekolojik problemi bulunan genç kızların en büyük korkusu ilk kez bir jinekolojik muayene yaptırmaktır. Ancak cinsel aktif olmayan genç kızların da cinsel aktif olan kadınlar kadar jinekolojik muayeneye ihtiyacı olabilir. Örneğin; adet düzensizliği, adet ağrıları, vajinal akıntılar ve kaşıntılar genç kızların sık sık jinekoloğa başvurma sebeplerindendir. Bazen genel bir muayene için bazen de bir problemin saptanması için jinekoloğa gitmek gerektiğinde, genç kızlara muayenekarından ultrason ile yapılır. Yani bakirelerde jinekolojik muayene alttan- vajinadan yapılmaz. Karından ultrasonografisi ile vajinanın ve rahimin jinekolojik muayenesi yapılması mümkündür.

Anatomik olarak rahmin önünde karına daha yakın bölgede mesane yani idrar torbası bulunur. Ultrasonda görüntünün daha doğru alınabilmesi için mesanenin genişletilmesi yani hastanın idrara sıkışması lazımdır. Bunun için daha önce cinsel birlikteliği olmamış genç hastaların muayeneye gelmeden önce idrara çıkmamış olmaları önerilir. Özel bir sebep var ise dış genital organların muayenesi de yapılabilir. Bizim ülkemizde de olduğu gibi kızlık zarının zarar görmemesinin çok önemsendiği coğrafyalarda muayene yapılırken herhangi bir alet kullanılmamakta ve kızlık zarı muayeneden etkilenmemektedir. Çoğu zaman dış genital organ sadece gözle incelenmekte ve eğer gerekli görülürse elle muayene edilmektedir. Bundan dolayı herhangi bir ağrıya sebep olunmaz ve kızlık zarıyla alakası olabilecek bir müdahalede bulunulmaz. Ancakvajinal akıntı ve kaşıntı gibi şikayetler için zaman zaman vajinadan kültür alınması gerekebilir. Bu durumda dudaklar bir miktar aralanarak kızlık zarına herhangi bir zarar verilmeden vajinal kültür alınıp sonucuna göre uygun tedavi planlaması yapılır.

Vajinal Muayene Sırasında Ağrı Acı Hissedilir mi?

Cinsel hayatı aktif olan hatta çocuk sahibi olan kadınlarda bile, vajinal muayene esnasında acı hissetme korkusunu sıkça gözlemlenir. Ancak bu korkunun gereksiz olduğunu anlamak için; vajinanın doğal yapısını, muayene esnasında kullanılan aletlerin boyutlarını ve materyallerini bilmek yeterlidir. Kadınların kaşık olarak da isimlendirdiği ve jinekolojik muayenede sıklıkla kullanılan spekulum adını verilen alet, penisten çok daha incedir. Ayrıca vajinal ultrason cihazı ya da spekulum gibi aletler üzerine, vajinaya girilmeden önce bol miktarda jel uygulanır. Böylece aletin kayganlaşarak vücuda kolaylıkla girmesi sağlanır. Yalnızca spekulumun, vajinada yeterli açıklığı sağlaması için bir miktar açılması, bir miktar baskı hissi yaratacaktır ve bu da acıya sebep olacak şiddette bir bası değildir. Kullanılan bir diğer alet de smear testinde kullanılan smear çubuğudur. Çubuğun ucundaki fırçamsı yapı, son derece yumuşaktır ve tahriş edici herhangi bir materyal içermez.

Vajinismus Hastaları Jinekolojik Muayene Olabilir mi?

Vajinismus cinsel ilişki ya da vajinal muayene gibi vajinaya girişi gerektiren durumlarda vajinadaki kasların uzun süre ve istemsiz bir şekilde kasılmasıdır. Çoğu zaman psikolojik kökenli olan vajinismusta vajinaya girişte ağrı hissedilmesi ile ilgili bir korku vardır. Dolayısıyla vajinismus hastalığı olan kadınlarda vajinal muayene hastanın hassasiyetini ve korkularını göz önüne alarak daha farklı yapılmaktadır. Sadece gözle bakılarak vajinismusun ne derece ileri olduğu ya da kızlık zarındaki herhangi bir anomali rahatlıkla incelenebilmektedir. Öncelikle bu hastalarda spekulum, vajinal ultrason gibi herhangi bir jinekolojik alet kullanılmamaktadır. Hastanınağrı ve acı hissetmemesi, psikolojik açıdan da yıpranmaması için son derece hassas müdahale edilmektedir. Bu şekilde hastayı irrite etmeden olabildiğince kısa süreli ve sakin bir muayene gerçekleştirilir.

Tüm bu bilgiler doğrultusunda yaşlara göre jinekolojik muayenenin kapsamı değişebilmekte, adölesan yaş grubundan menopozal döneme kadar kimlere nasıl bir muayene sunulması gerektiği farklılıklar göstermektedir.

İşte yaş gruplarına göre jinekolojik muayenenin nasıl olması gerektiği;

Adölesan Yaş Grubunda Jinekolojik Muayene Nasıl Olur?

21 yaşından genç kadınlar jinekolojik muayeneye başvurduklarında öncelikli olarak adet döngüleri açısından incelenirler. Adetin ilk başlangıç yaşı, kanama döngüsünün düzeni, her iki adet arası süre, kanama miktarı ve süresi mutlaka sorgulanacaktır. Hastalardan son adet dönmelerini belirtmeleri istenecektir. Henüz yeni adet görmeye başlayan genç kızlar bu döngünün normal değerleri hakkında bilgilendirilirken özellikle son adet tarihini kayıt etmelerini alışkanlık haline getirmeleri konusunda bilinçlendirilirler. Bu yaşlar cinsel hayatın da başladığı ya da başlayacağı yaşlar olduğundan gerek cinsellik öncesi danışmanlık, gerekse yaşanan cinsel deneyimle ilgili sorunların tespiti ve yanlış bilgilendirmelerin düzeltilmesi ileriki hayatında doğabilecek sorunları önleyecektir.

Cinsel hayatla birlikte aile planlaması yöntemleri hakkında ilk bilgiler de bu muayenede verilir. Bu yaş hastalar genellikle aile bireyleri ile doktora başvurduğundan mutlaka doktor ve hastanın baş başa kaldığı bir ortam yaratılıp sormaya veya söylemeye tedirgin olduğu şeyleri bu anda söyleyebilmesi sağlanmalıdır. Genç yaş grubu hastalar HPV aşılanması için de en uygun yaş grubudur. Hastalar ve aileleri aşılamanın önemi ve aşılama planı ile ilgili bilgilendirilmelidir. Muayenede dış genital organların, sekonder seks karakterlerinin gelişimi incelendiği gibi pelvik (karından) veya transvajinal ultrasonla da iç genital organlar ve bu organlarda ki varsa anatomik sorunlar tespit edilir. Karından ultrason genellikle bakire hastalarda tercih edilir ve bu hastalara muayeneye gelirken rahat bir ultrason görüntülemesi yapılabilmesi için idrara sıkışık gelmeleri özellikle tavsiye edilir. 

Doğurganlık Döneminde Jinekolojik Muayene Nasıl Olmalı? (21-40 Yaş Arası)

Bu yaş grubu jinekolojik muayenede pap smear alınımının başladığı bir dönem olmakla birlikte hastaların bilgilendirildiği bir konu da gebelik, gebeliğin oluşumu, gebe kalmayı önleyebilecek faktörler olmaktadır. Yakın bir zamanda gebelik planı olmayan hasta ile doğum kontrol yöntemleri seçenekleri konuşulur ve birini seçmesi sağlanır. Öte taraftan bu hastaya fertilitesi hakkında bilgi verilir. Gelecekteki gebelik planlarını önleyecek sorunlar varsa aydınlatılır ve mümkünse sorunların giderilmesi için yol gösterilir. Gebelik planı varsa öncesinde yapılması gereken tetkikler planlanır ve gerekli vitamin takviyeleri (folik asit) başlanır. Eğer bir süredir gebelik planlıyor ama başarılı olamıyorsa infertiliteye yönelik incelemeler yapılır.

Polikistik over hastalığı, endometetriozis gibi doğurganlığı olumsuz etkileyecek sorunları olan hastalara durumları hakkında detaylı bilgi verilir, gelecekteki karşılaşabilecekleri sorunlar aydınlatılır. Bu yaşta özellikle henüz çocuk sahibi olmamış, ileri gelecekte ise bu şansını korumak isteyen kadınlara "YUMURTA DONDURMA" bilgilendirmesi yapılır.

Perimenopoz, Menopoz ve Ötesinde Jinekolojik Muayene Nasıl Olur?

40-50 yaş arası bir çok kadın için menopoza geçiş dönemidir. Henüz menopoza girmemiş bile olsalar vücutlarında bir takım değişikliklerin hissedilmeye başlandığı bu dönemde adet döngüsündeki farklılaşmalar, hormonal değişikliklerin psikolojik etkileri ve cinsellikle ilgili yönlendirme ve bilgilendirmelere ihtiyaç vardır. Gündeme getirmekten çekindikleri libido azalması, vajinal kuruluk bu dönemin aydınlatılması gerken sık karşılaşılan sorunlarıdır.

Yumurtalık kistleri, rahim miyomları, rahim içi polipler, rahim içi kalınlık artışları bu yaş grubunun sık görülen patolojik bulguları olup pelvik kas zayıflığına paralel rahim ve idrar torbası sarkmaları, idrar kaçırmalar bu yaşlarda belirti vermeye başlar.

Sadece genital organların sorunları ve muayenesi değil meme muayenesi ve mamaografi taramalarının da başladığı yaş olduğu için jinekolojik muayene bu yaş grubunda mutlaka meme muayenesi ile tamamlanmalı, hastalara kendi kendine muayene hakkında da eğitim verilmesi faydalı olmaktadır.

Menopoza girmiş kadınlarda kemik erimesinin hızlanabileceği göz önünde bulundurularak kemik yoğunluğunun ölçülmesi de ileri yaşta kemik kaybına bağlı ağrı ve deformitelerin oluşmasına izin vermeden erimenin durdurulmasını sağlayacaktır.

Tüm yaş gruplarında jinekoloğun muayene odası bir kadının her türlü özel sorununun paylaşıldığı, gizliliğin önem taşıdığı kadar yargılamaların da olmadığı güvenli bir alandır. En gizli bilgilerinizi paylaşabileceğiniz ve buna paralel olarak verilen bilgilendirmelerle içinizde büyüttüğünüz sorunları paylaşmanın rahatlığıyla beraber önerilen çözüm yolları ile sıkıntılarınızdan kurtulmanızı sağlayabilecek kapının aralandığı bir yerdir jinekolog ofisi. Jinekolojik muayenede her türlü tedirginlik bir yana bırakılarak sorunların ve soruların özgürce paylaşıldığı bir ortam hem hastayı tatmin edecek; hem de doktorun başarısını artıracaktır.

Blog Yazıları

Bu internet sitesi en iyi performansı gösterebilmek için çerezlerden faydalanmaktadır. Sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş olursunuz. Detaylı bilgi için Çerez Politikası'na bakınız.